31 Mayıs 2011 Salı

"Diyarbakırdan Erdoğana bayrak yanıtı haberi"

Diyarbakırdan Erdoğana bayrak yanıtı
http://www.yurthaberler.com/diyarbakirdan-erdogana-bayrak-yaniti-1072h.htm

Diyarbakır'dan Erdoğan'a bayrak yanıtı

CHP lideri, bayrak eleştirisi yapan Başbakan Erdoğan’a yanıt verdi.

Diyarbakır’da konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bayrak eleştirisi yapan Başbakan Erdoğan’a yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Bayrak üzerinden politika yapmak bölücülüktür, en büyük bölücü de Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçime 12 gün kala Diyarbakır’ı ziyaret etti. Demokrasi, özgürlük ve barış mesajları veren Kılıçdaroğlu, faili meçhul cinayetler, yüzde 10 barajı gibi bölgeyi ilgilendiren birçok önemli konuya değindi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin Diyarbakır'ı yeterince ziyaret etmediğini söyleyerek de özeleştiri yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

"Başbakan, Diyarbakır’a yeni hapishane sözü verdi. Ben size hapishane değil, fabrika sözü veriyorum. Hapishaneyi müze haline getireceğiz. Geçmişimizle yüzleşecek, acılarımızı paylaşacağız. Halka armağan edeceğiz, her gelen geçmişte yaşanan dramları görsün, öğrensin diye.

OHAL artık Türkiye’nin her yerinde var. 'Dur' ihtarına uymadı diye 315 kişi öldürüldü. Cezaevlerinde tutuklu olup tedavi için izin verilmediği için hayatını kaybeden kişi sayısı 212 kişidir.

2010’un ilk 6 ayında 596 kişi düşüncesini açıkladığı için yargılanıyor, 1219 yıl hapis cezası isteniyor. Bunu isteyen hükümet, demokrat özgürlükçü olabilir mi? Barışı getirebilir mi?

Taş attı diye yüzlerce çocuk tutuklandı.

Eski DGM’lerin adını değiştirdiler, Özel Yetkili mahkeme oldu. Yetkili mahkemelerden kurtaracağız.

Demokrasi gelecekse her alanda gelmelidir. İnsanlar düşüncelerinden, inançlarından, kimliklerinden hor görülmemelidir.

Recep Tayyip Erdoğan'ın ezberini bozdum, kimyasını bozdum, şifresini çözdüm.

Faili meçhuller için 6 önerge verdik, reddettiler. Bunların iktidarında 100’ün üzerinde faili meçhul var, kayıplar var.

'Yüzde 10 barajını indirelim' dedik, kanun teklifi verdik; gelmediler. Bunlar demokrat değil. Biz demokratız, özgürlükçüyüz, halktan yanayız.

'Darbelere karşısan gel, 35. Madde'yi kaldıralım' dedik. Kanun teklifi verdik, AKP gelmedi. Gelemez; özgürülükçü, demokrat değil.

Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarını kelepçelediler.

'Sivas’ın ötesine gidemezsiniz' diyordu, işte geldik. Yeteri kadar Diyarbakır’a gelmedik, sizinle konuşmadık. Derdinizi dinlemedik. Şimdi bunu değiştiriyoruz. Daha çok geleceğim, daha çok çayınızı içeceğiz.

Türkiye bir bütündür, kimse bölmek istemiyor. Hepimiz bu güzel coğrafyada barış içinde yaşayacağız.

'Sizin Hakkari'deki mitinginizde niye bayrak yok?' diyor. Bayrak hepimizin bayrağıdır. Bayrak hepimizin onurudur. Onun üzerinden politika yapmak bölücülüktür, en büyük bölücü de Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Aile sigortasıyla geliri olmayan her hanede kadının hesabına en az 600 TL yatırılacak. Bu ülkeden yoksulluğu kaldıracağız.

Bana yetki verin, ÖSYM Başkanı’nı koltuktan indireyim."

"LYSye girecek olanlar, dikkat ! haberi"

LYSye girecek olanlar, dikkat !
http://www.yurthaberler.com/lysye-girecek-olanlar,-dikkat--1071h.htm

LYS'ye girecek olanlar, dikkat !

LYS’de adaya özgü kitapçık yok, sorular yine karışık !

YGS’de “şifrenin” “sehven-yanlışlıkla” olduğunu kabul eden ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, tüm eylemlere ve istifa baskısına direnerek sessiz kalmayı tercih ederken, “şifre”nin nedeni olarak gösterilen “kişiye özel kitapçık”ta geri adım attı.

Üniversiteye girişin ikinci basamağı LYS, 18-19 ve 25-26 Haziran tarihlerinde 5 ayrı oturumda yapılacak. Sınavın içeriğine ilişkin ÖSYM’den yapılan açıklamada, YGS’deki “adaya özgü soru kitapçığı uygulaması”ndan vazgeçildiği ortaya çıktı. LYS soru kitapçıklarında ve cevap kâğıtlarında, YGS uygulamasında çok eleştiri alan, adayların kişisel bilgisi ve fotoğrafı olmayacak. Soru kitapçıkları, sınav salonunda görevliler tarafından adaylara rastgele dağıtılacak.

11 SORU KİTAPÇIĞI
Soru kitapçıklarında, soruların veya seçeneklerin sıralanışı ile doğru cevap seçeneğinin yeri farklı olacak. ÖSYMher test için ayrı ayrı kitapçık basılacak. Kitapçıklar tanınan süre doldukça toplanıp diğer testler dağıtılacak. Bu kitapçıklarMatematik, Geometri, Fizik, Kimya, Biyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Coğrafya 1, Coğrafya 2, Tarih, Felsefe ve Yabancı Dil derslerinde olacak. Yaklaşık 1.7milyon adaydan 1milyon 313 bin 274’ü LYS’ye girmeye hak kazandı.

895 BİN KİŞİ YARIŞACAK
Ancak sınavlara girmek için yaklaşık 895 bin kişi başvurdu. Sınavda 140 ve üzeri alanlar önlisans, 180 ve üzeri alanlar ise lisans programları için LYS’ye girecek. Öğrenciler LYS’de 5 farklı kategoride yarışacak. Kategoriler LYS 1Matematik, LYS 2 Fen Bilimleri, LYS 3 Edebiyat ve Coğrafya, LYS 4 Sosyal Bilimler, LYS 5 Yabancı Dil olarak belirlendi. Sınava girenler her yıl olduğu gibi bu yıl da sözel bölümde ağırlık gösteriyor.

KAÇ TÜR KİTAPÇIK OLACAK?
Kişiye özel kitapçık uygulamasından vazgeçilmesiyle, kopya çekilmesini önlemek için kaç tür soru kitapçığı basılacağı ise netlik kazanmadı.

LYS İÇİN BUNLARA DİKKAT
Sınava Giriş Belgesi posta yolu ile iletilmeyecek. Adaylar belgelerini internet üzerinden alacak. Adaylar her sınav türü için farklı giriş belgesi alacak. Güvenlik tedbirleri YGS’de olduğu gibi uygulanacak. Adaylar birden fazla soru kitapçığı alacak.

2011 LYS DAĞILIMI
LYS 1 Matematik: 623.308
LYS 2 Fen Bilimleri: 292.836
LYS 3 Edebiyat Coğrafya: 678.707
LYS 4 Sosyal Bilimler: 376.560
LYS 5 Yabancı Dil: 41.516

(GazeteHabertürk)

"Bu iddia Bahçeliyi çıldırtacak haberi"

Bu iddia Bahçeliyi çıldırtacak
http://www.yurthaberler.com/bu-iddia-bahceliyi-cildirtacak-1075h.htm

Bu iddia Bahçeli'yi çıldırtacak

Zaman Yazarı Mümtazer Türköne'den Bahçeli'yi çok kızdıracak iddia..

AK Parti'den aday adayı olan ancak listeye giremeyen Zaman Yazarı Mümtazer Türköne'den Bahçeli'yi çok kızdıracak bir iddia geldi. AK Parti Milletvekili Özlem Türköne'nin eşi olan ve bazı dönem dizilerine danışmanlık yapan Mümtazer Türköne bu yazısı ile MHP'yi ayağa kaldıracak.

İşte o yazının ilgili bölümü...


'MHP'yi kim tezgâha düşürdü?' Kafaları karıştıran bir soru bu. Tezgâhı tertipleyenler dışında, bu sorunun kesin ve net cevabını bilenlerin başında Devlet Bahçeli geliyor. Üstelik kasetler ortaya çıkmadan çok önce, MHP lideri bu tezgâhı ve düzenleyenleri biliyordu.

'Nerden biliyorsun?' sorusuna cevabım şu. Bahçeli fail aramıyor. Üstelik kimseyi de suçlamıyor.

Peki MHP liderinin bildiği ne? Komplo ve entrikaları deşifre etmek için kullanacağınız en sağlam yöntemlerden biri, hayatın doğal akışına aykırı şeyler arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmaktır. Seçime giden bir partinin oylarını artıracak ataklara girişmesi doğal akışa uyar. Aynı partinin bir seçmen kesimini kendisine küstürecek çıkışlar yapması anormaldir.

MHP Genel Başkanı'nın nisan ayının başında, Gülen Hocaefendi'yi, 'faaliyetlerini askıya almaya' davet eden yazılı açıklaması ile ilan ettiği savaş anormaldi. Bu yazılı açıklamada Hocaefendi, 'devam eden davalara müdahale etmek'le, yani Ergenekon davasında taraf olmakla suçlanıyordu. Daha özel olarak konu, Zirve katliamı soruşturması çerçevesinde gözaltılar ve tutuklamalardı. Bu bildiriyi dikkatle okuyanlar, Genelkurmay sitelerinden veya Ergenekon belgelerinden aşina oldukları bir üslupla karşılaşırlar.

Açıklama neden yazılı yapıldı? Böylesine apolitik bir savaşı başlatmak Bahçeli'nin fikri olabilir mi? Şimdi bağlantıyı kurabiliyoruz. Bahçeli, bu yazılı açıklamayı yaparken şantaj baskısı altındaydı. Bu yazılı açıklamayı öneren ve metni kaleme alan kişi, aynı zamanda kaset işini tezgâhlayan ekibin adresini gösteriyor. Bu kişi bir emekli asker ve üstelik MHP adayı.

Ergenekon MHP'yi önce muhasara etti, sonra esir aldı, şimdi de ameliyat ediyor

Harp Akademileri’ne gitmiyor !
http://www.yurthaberler.com/harp-akademilerine-gitmiyor--1074h.htm

Harp Akademileri’ne gitmiyor !

Bugün Harp Akademileri’ndeki mezuniyet töreniyle ilgili önemli bir gelişme oldu...

Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı, Balyoz soruşturması kapsamında dün tutuklanırken, bugün Harp Akademileri’ndeki mezuniyet töreniyle ilgili önemli bir gelişme olduğu ortaya çıktı.

Törene davet edilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önceki gün bu törene katılmayacağını bildirdi. Mahkemenin Orgeneral Balanlı hakkında tutuklama kararını vermesinden 48 saat önce Cumhurbaşkanı Gül’ün törene katılmayacağını bildirmesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül, törene katılmayacağını bildirerek, günübirlik ziyaret için Türkmenistan’a gitti. Cumhurbaşkanı Gül’ün katılmama gerekçesi olarak Başkent kulislerinde, “Harp Akademileri Komutanı Balanlı hakkında bir adli süreç devam ederken, bu törene katılması yürümekte olan bir sürece müdahale gibi algılanabilir. Cumhurbaşkanı da, bu algıyı ortadan kaldırmak için, törene katılmamayı uygun buldu” iddiası ortaya atıldı.

(Hürriyet)

"Diyarbakırdan Erdoğana bayrak yanıtı haberi"

Diyarbakırdan Erdoğana bayrak yanıtı
http://www.yurthaberler.com/diyarbakirdan-erdogana-bayrak-yaniti-1072h.htm

Diyarbakır'dan Erdoğan'a bayrak yanıtı

CHP lideri, bayrak eleştirisi yapan Başbakan Erdoğan’a yanıt verdi.

Diyarbakır’da konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bayrak eleştirisi yapan Başbakan Erdoğan’a yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Bayrak üzerinden politika yapmak bölücülüktür, en büyük bölücü de Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçime 12 gün kala Diyarbakır’ı ziyaret etti. Demokrasi, özgürlük ve barış mesajları veren Kılıçdaroğlu, faili meçhul cinayetler, yüzde 10 barajı gibi bölgeyi ilgilendiren birçok önemli konuya değindi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin Diyarbakır'ı yeterince ziyaret etmediğini söyleyerek de özeleştiri yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

"Başbakan, Diyarbakır’a yeni hapishane sözü verdi. Ben size hapishane değil, fabrika sözü veriyorum. Hapishaneyi müze haline getireceğiz. Geçmişimizle yüzleşecek, acılarımızı paylaşacağız. Halka armağan edeceğiz, her gelen geçmişte yaşanan dramları görsün, öğrensin diye.

OHAL artık Türkiye’nin her yerinde var. 'Dur' ihtarına uymadı diye 315 kişi öldürüldü. Cezaevlerinde tutuklu olup tedavi için izin verilmediği için hayatını kaybeden kişi sayısı 212 kişidir.

2010’un ilk 6 ayında 596 kişi düşüncesini açıkladığı için yargılanıyor, 1219 yıl hapis cezası isteniyor. Bunu isteyen hükümet, demokrat özgürlükçü olabilir mi? Barışı getirebilir mi?

Taş attı diye yüzlerce çocuk tutuklandı.

Eski DGM’lerin adını değiştirdiler, Özel Yetkili mahkeme oldu. Yetkili mahkemelerden kurtaracağız.

Demokrasi gelecekse her alanda gelmelidir. İnsanlar düşüncelerinden, inançlarından, kimliklerinden hor görülmemelidir.

Recep Tayyip Erdoğan'ın ezberini bozdum, kimyasını bozdum, şifresini çözdüm.

Faili meçhuller için 6 önerge verdik, reddettiler. Bunların iktidarında 100’ün üzerinde faili meçhul var, kayıplar var.

'Yüzde 10 barajını indirelim' dedik, kanun teklifi verdik; gelmediler. Bunlar demokrat değil. Biz demokratız, özgürlükçüyüz, halktan yanayız.

'Darbelere karşısan gel, 35. Madde'yi kaldıralım' dedik. Kanun teklifi verdik, AKP gelmedi. Gelemez; özgürülükçü, demokrat değil.

Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarını kelepçelediler.

'Sivas’ın ötesine gidemezsiniz' diyordu, işte geldik. Yeteri kadar Diyarbakır’a gelmedik, sizinle konuşmadık. Derdinizi dinlemedik. Şimdi bunu değiştiriyoruz. Daha çok geleceğim, daha çok çayınızı içeceğiz.

Türkiye bir bütündür, kimse bölmek istemiyor. Hepimiz bu güzel coğrafyada barış içinde yaşayacağız.

'Sizin Hakkari'deki mitinginizde niye bayrak yok?' diyor. Bayrak hepimizin bayrağıdır. Bayrak hepimizin onurudur. Onun üzerinden politika yapmak bölücülüktür, en büyük bölücü de Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Aile sigortasıyla geliri olmayan her hanede kadının hesabına en az 600 TL yatırılacak. Bu ülkeden yoksulluğu kaldıracağız.

Bana yetki verin, ÖSYM Başkanı’nı koltuktan indireyim."

"LYSye girecek olanlar, dikkat ! haberi"

LYSye girecek olanlar, dikkat !
http://www.yurthaberler.com/lysye-girecek-olanlar,-dikkat--1071h.htm

LYS'ye girecek olanlar, dikkat !

LYS’de adaya özgü kitapçık yok, sorular yine karışık !

YGS’de “şifrenin” “sehven-yanlışlıkla” olduğunu kabul eden ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, tüm eylemlere ve istifa baskısına direnerek sessiz kalmayı tercih ederken, “şifre”nin nedeni olarak gösterilen “kişiye özel kitapçık”ta geri adım attı.

Üniversiteye girişin ikinci basamağı LYS, 18-19 ve 25-26 Haziran tarihlerinde 5 ayrı oturumda yapılacak. Sınavın içeriğine ilişkin ÖSYM’den yapılan açıklamada, YGS’deki “adaya özgü soru kitapçığı uygulaması”ndan vazgeçildiği ortaya çıktı. LYS soru kitapçıklarında ve cevap kâğıtlarında, YGS uygulamasında çok eleştiri alan, adayların kişisel bilgisi ve fotoğrafı olmayacak. Soru kitapçıkları, sınav salonunda görevliler tarafından adaylara rastgele dağıtılacak.

11 SORU KİTAPÇIĞI
Soru kitapçıklarında, soruların veya seçeneklerin sıralanışı ile doğru cevap seçeneğinin yeri farklı olacak. ÖSYMher test için ayrı ayrı kitapçık basılacak. Kitapçıklar tanınan süre doldukça toplanıp diğer testler dağıtılacak. Bu kitapçıklarMatematik, Geometri, Fizik, Kimya, Biyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Coğrafya 1, Coğrafya 2, Tarih, Felsefe ve Yabancı Dil derslerinde olacak. Yaklaşık 1.7milyon adaydan 1milyon 313 bin 274’ü LYS’ye girmeye hak kazandı.

895 BİN KİŞİ YARIŞACAK
Ancak sınavlara girmek için yaklaşık 895 bin kişi başvurdu. Sınavda 140 ve üzeri alanlar önlisans, 180 ve üzeri alanlar ise lisans programları için LYS’ye girecek. Öğrenciler LYS’de 5 farklı kategoride yarışacak. Kategoriler LYS 1Matematik, LYS 2 Fen Bilimleri, LYS 3 Edebiyat ve Coğrafya, LYS 4 Sosyal Bilimler, LYS 5 Yabancı Dil olarak belirlendi. Sınava girenler her yıl olduğu gibi bu yıl da sözel bölümde ağırlık gösteriyor.

KAÇ TÜR KİTAPÇIK OLACAK?
Kişiye özel kitapçık uygulamasından vazgeçilmesiyle, kopya çekilmesini önlemek için kaç tür soru kitapçığı basılacağı ise netlik kazanmadı.

LYS İÇİN BUNLARA DİKKAT
Sınava Giriş Belgesi posta yolu ile iletilmeyecek. Adaylar belgelerini internet üzerinden alacak. Adaylar her sınav türü için farklı giriş belgesi alacak. Güvenlik tedbirleri YGS’de olduğu gibi uygulanacak. Adaylar birden fazla soru kitapçığı alacak.

2011 LYS DAĞILIMI
LYS 1 Matematik: 623.308
LYS 2 Fen Bilimleri: 292.836
LYS 3 Edebiyat Coğrafya: 678.707
LYS 4 Sosyal Bilimler: 376.560
LYS 5 Yabancı Dil: 41.516

(GazeteHabertürk)

29 Mayıs 2011 Pazar

"Başbakan ispatlarsa terörü bırakacak ! haberi"

Başbakan ispatlarsa terörü bırakacak !
http://www.yurthaberler.com/basbakan-ispatlarsa-teroru-birakacak--976h.htm

Başbakan ispatlarsa terörü bırakacak !

PKK'nın Kandil'deki lideri Karayılan, Başbakan'a rest çekti.

PKK'nın Kandil'deki lideri Karayılan Başbakan'a rest çekerek, belediyelerden 5 lira aldığımızı ispatlasın her şeyi bırakırız dedi.

Hakkari ve Şırnak'ta yaptığı mitignlerde belediyelere gönderdikleri paraları açıklayarak "Bu paraların nereye gittiğini" soran Başbakan'a Kandil'den yanıt geldi.

PKK terör örgütünün Kandil'deki lideri Murat Karayılan, "Belediyelerden 5 lira aldığımızı ispatlasın her şeyi bırakırız" dedi.

Öcalan'ın çözüm olmazsa 15 Haziran'da yeniden şiddetin tırmanacağı yönündeki tehdidin ardından bir açıklama da örgütün Kandil sorumlusundan geldi.

Karayılan, Türkiye'de yapılacak yeni anayasada Kürt inkarına izin vermeyeceklerini belirterek, ''Devlet seçimlerden sonra artık bize net bir şey söylemeli. Aksi durumda kendi başımızın çaresine bakarız'' tehdidinde bulundu. Karayılan, bir yıldan fazla bir zamandır bu hazırlıkları sürdüklerini söyledi.

Karayılan'ın açıklamalarından ilginç satır başları şöyle:

CEPLERİ DÜŞÜNME ZAMANI DEĞİL: Kimse bireysel çıkarı için gidip oy kullanmamalı. Cüzdanı düşünmenin zamanı değildir. Bu koşullarda bile bir kişi eğer kendi çıkarları için işgalcilerin partilerine oy verirse tarih bunun hesabını ondan soracaktır. Bu büyük bir günahtır.

MHP'YE OY VERENLERE DE GİDİN: Bütün köylere, evlere, herkese gitmelidirler. Sadece bilinen yurtseverlere değil, şu ana kadar AKP'ye, CHP'ye, SP'ye hatta MHP'ye oy verenlere dahi gitmeliler. Neden? Çünkü bu süreç özeldir, eskisi gibi değildir.

BARAJ OLMASA 80 VEKİL ÇIKARTILIRDI: Kürtler bağımsız olarak seçime girecekler, fakat çıkarabilecekleri milletvekili sayının ancak yarısını çıkarabilecekler. Eğer baraj olmasaydı Kürtler seksen parlamenter çıkaracaktı.

KARAYILAN'DAN ERDOĞAN'A REST!: Erdoğan'ın elinde MİT var ayrıca polis ve devletin bütün istihbarat imkanları elindedir. Belediyeden bir şey aldığımızı söylüyorsa belgesini ortaya çıkarsın. Halka ilan etsin. Erdoğan belediyelerden 5 lira aldığımızı ispatlasın her şeyi bırakırız. Fakat ispatlayamaz. Çünkü böyle bir şey yoktur, yalandır. Belediye başkanlarından isteğimiz sadece halka hizmet götürmeleridir. Ben açıkça söylüyorum: Ne bize ne başkasına para vermesinler. Yurtsever belediye başkanları yalnızca hizmet yapmalılar. Her şeyleri şeffaf olmalı.Türkiye genelinde ranta bulaşmayan, dürüst ve sade çalışan sadece BDP'nin belediyeleridir. (İnternethaber)

28 Mayıs 2011 Cumartesi

"Ersan Gülüm G.Saray ile anlaştı! haberi"

Ersan Gülüm G.Saray ile anlaştı!
http://www.yurthaberler.com/ersan-gulum-g.saray-ile-anlasti-962h.htm

Ersan Gülüm G.Saray ile anlaştı!

Galatasaray yönetimi, Ersan Gülüm'ün transferi için Adanaspor ile prensip anlaşmasına vardı.
Beşiktaş'a geçen sezon kiralık olarak gelen ve siyah beyazlı formayla gösterdiği performansla yıldızını parlatan Ersan Adem Gülüm, adım adım Aslan oluyor.
Beşiktaş yönetiminin, başarılı oyuncunun bonservisini almak için uzun uğraşlar vermesine rağmen Adanaspor'la anlaşamaması G.Saray'ı bir adım öne çıkarmıştı.
Bu anlaşmazlığın ardından devreye giren Galatasaray yönetimi, Ersan Gülüm için turuncu beyazlı kulüple prensip anlaşmasına vardı.
Milliyet

"Askerler Menderesi sille tokat dövmüş haberi"

Askerler Menderesi sille tokat dövmüş
http://www.yurthaberler.com/askerler-menderesi-sille-tokat-dovmus-961h.htm

Askerler Menderes'i sille tokat dövmüş

50 yıllık Menderes sırrı: Askerler Menderes'i sille tokat dövmüş.

Adnan Menderes'in yeni görüntülerinin yayınlanması dönemin canlı tanıklarının açıklamalarını da beraberinde getirdi. 72 yaşındaki Mustafa Nevzat Eskioğlu, 50 yıllık '27 Mayıs' sırrını Adnan Menderes'in TRT Haber'de yayınlanan görüntülerini izleyince açıkladı. 1960 ihtilalinde Yeşilköy'de görevli olan Eskioğlu, darbecilerin Bursa'dan getirdikleri ve uçaktan indirdikleri Başbakan Adnan Menderes'i tekme tokat havaalanı binasına soktuklarını açıkladı. O günleri anlatırken gözleri dolan Eskioğlu, "En garibime giden ve acı olan bir Başçavuş bile Başbakan'a tokat attı." dedi.

1958 yılında Esenboğa Havalimanı'nda elektrik teknisyeni olarak iş başı yapan Eskioğlu, 1959 senesinde Yeşilköy Havalimanı'na görevlendirildi. Şu anda Ankara Yenimahalle'de yaşayan Eskioğlu, 27 Mayıs yıldönümünde televizyonlardan izlediği Menderes görüntüleri sonucunda şahit olduğu bir olayı CİHAN'a anlatmaya karar verdi. Bir ülkenin Başbakanı'na darbecilerin reva gördüğü muameleyi paylaşırken o günleri tekrar yaşayan Eskioğlu, Yeşilköy Havalimanı'nda görevli olduğunu söyledi.

27 Mayıs 1960'da terminalin önüne bir tank geldiğini ve havalimanı binasına birkaç askerle üsteğmen girdiğini ifade eden Eskioğlu, üsteğmenin "İhtilal oldu, siz ne yapıyorsunuz burada?" dediğini aktardı. Subaya 'nöbetçi memur' cevabı verdiklerini dile getiren Esikoğlu, üsteğmenin kendilerine 'Bir yere çıkmayın, burada oturun' emri verdiğini anlattı.

Ertesi gün geç vakitte yaşananlara ise hala inanamayan Eskioğlu, 28 Mayıs 1960 gecesi saat 02.00 civarında C47 askeri uçağın havaalanına indiğini belirtti.

Bundan sonrası Eskioğlu'nun ağzından şu şekilde kelimelere döküldü: "Uçağın kapısı açıldı. Subay ve astsubaylar yan yana dizildi. Başta rahmetli Menderes, kardeşi Ethem Menderes ve birkaç bakanı indirdiler aşağı. Sille tokat askeri lojmana soktular. Döverek. Darp ettiler. Hem yürüyor hem askerler sille tokat içeriye soktu. Biz de camdan izliyorduk. Asker geldi 'ışıkları söndürün ses etmeyin' dedi. Geç vakitte Yassıada'ya götürmek için tekrar çıkarıp götürdüler."

"ARKADAŞIMIZ HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADI"

Bir ülkenin Başbakan'ına yapılanlara inanamadığını ancak yaşanan bu olayın içinde uhde olarak kaldığını anlatan Eskioğlu, "Bunu onun için paylaşıyorum sizinle. Hiç insanın aklına hayaline gelmeyecek bir manzara. Hala da gözümün önünden gitmez o manzara. İki tarafa subay astsubaylar dizilmiş uçak merdiveninden binaya kadar sille tokat götürdüler. Menderes ve yanındakiler hiçbir şey yapamadılar. Bizimle beraber Rafet diye bir arkadaşımız vardı hüngür güngür ağladı. Karadayı diye meydan müdürümüz vardı. O gece hep beraber lojmandaydık. Bunu birebir yaşadık." diye konuştu.

Başvekil Adnan Menderes'in çok sevilen bir devlet adamı olduğunu dile getiren Eskioğlu, "Böyle bir kişiye böyle bir muamele insanın aklına durgunluk verir yani. Akla hayale gelmeyecek bir şey. Bursa'dan getirildiğini hatırlıyorum ben. İskeleye götürüp oradan Yassada mahkemesine götürdüler. Biz 3–5 kişiyiz orada bir sürü asker var müdahale edemedik. Etmeye kalksak bizi de götürürlerdi." diyerek o günleri anlattı.

"O MANZARA GÖZÜMÜN ÖNÜNDEN GİTMEZ"

Tekme ve tokatlar karşılığında yere düşen olmadığını ifade eden dönemin canlı tanığı Mustafa Nevzat Eskioğlu, "En garibime giden bir başçavuş bile Başbakan'a tokat attı. Yüksek rütbeli bir subay değil. Ama bir başçavuşun böyle bir muamele yapması çok tuhafıma gidiyor. Hala unutamam ben onu. 28 Mayıs 1960 gece saat 02.00." dedi.

Menderes'in çok efendi bir insan olduğunu anlatan Eskioğlu, yapılan muameleye bir karşılık veremediğini boynunu büküp yoluna devam ettiğini ifade etti.

"Senelerce unutamadım. Herkes bilsin diye paylaştım. Dün akşam 27 Mayıs olaylarını izlerken Menderes'i görünce hatırladım ve telefonla sizi aradım. Birebir yaşadım çünkü ben bunu." diyen Eskioğlu, darbeden sonra Haziran'da yedek subay olarak askere gittiğini ve Çorlu'da Menderes ve arkadaşlarının yargılanmalarını aylığı 10 liraya kiraladığı radyodan takip ettiğini ifade etti.

"CHP MENDERES'İ HAZMEDEMEDİ, DARBEYLE GÖNDERDİ"

Halkın Menderes'i çok sevdiğinin yıllar sonra ortaya çıkan darbeden 4 ay önceki Kırşehir Mitingi görüntüleriyle de ispatlandığını söyleyen Eskioğlu, "Ama CHP hazmedemedi. Çünkü tek parti devrini yıkmıştı Menderes. 1950'de büyük bir çoğunlukla geldi. Sandıkta yenemeyeceklerini anlayınca bu asker müdahalesi oldu." ifadelerini kullandı.

27 Mayıs öncesinde Türkiye'de bir kışkırtma politikası izlendiğini talebelerin sokağa döküldüğünü hatırlatan Eskioğlu, Menderes döneminde ülkenin büyük bir huzur içinde yaşadığını şu sözlerle ortaya koydu: "Her şey çok güzeldi. Rahmetli Menderes çok şeyler kazandırdı. Doğru dürüst şeker fabrikası yoktu bir sürü şeker fabrikası yapıldı. 50'den evvel biz çok yokluk çekti. Rahmetli annem çoraplarımızı yamardı, yamalı çorap giyerdik. Bir tahta çantayla abim ben ve kardeşim okuduk. Yokluk vardı ve eziyet de vardı. Menderes geldi rahatladık. İstanbul'a gayet güzel asfalt yaptı, 'uçak mı indireceksin?' dendi. Çok ileri görüşlüydü. Maaşlarımız tıkır tıkır ödendiği gibi ben 200 lira maaşla başlamıştım. Yüzde 100 zam yapıldı 500 lira oldu maaşım. 1960 darbesi sonrası Türkiye allak bullak oldu. Ekonomi bozuldu. Dış ilişkiler bozuldu."

Rota Haber

"Çinde kuraklık devam ediyor haberi"

Çin'de kuraklık devam ediyor

http://www.yurthaberler.com/cinde-kuraklik-devam-ediyor-960h.htm

Çin'in özellikle Yangzı nehrinin havzasında devam eden şiddetli kuraklık nedeniyle 34,83 milyon kişi kuraklıktan etkilendi.

Ulusal basında yer alan haberlerde, Çin Vatandaşlık İşleri Bakanlığının verilerine göre Ciangsu, Anhui, Ciangşi, Hubey ve Hınan eyaletlerinde 4,23 milyon kişinin içme suyu bulmakta güçlük çektiği, 5,06 milyon kişinin yardıma ihtiyacı olduğu bildirildi.

Bölgede yağış ortalamasının azalması ve buna bağlı olarak Yangzı nehrinin debisinin düşmesi sonucu oluşan kuraklığın doğrudan ekonomik kaybının 14,94 milyar yüen (yaklaşık 3,69 milyar TL) olduğu belirtildi.

Bakanlık ayrıca söz konusu eyaletlerde yaşayanları içme suyu bulma hususunda yaşanabilecek tehlikelere karşı uyarırken, kuraklığın en şiddetli görüldüğü Hubey ve Hunan eyaletlerine 55 milyon yüen yardımda bulundu.

"Deprem riski masaya yatırılıyor haberi"

Deprem riski masaya yatırılıyor
http://www.yurthaberler.com/deprem-riski-masaya-yatiriliyor-959h.htm

Deprem riski masaya yatırılıyor

Kütahya Simav’da gerçekleşen 5.9 büyüklüğündeki depremle tekrar gündeme gelen Türkiye’deki deprem riski ve olası İstanbul deprem

Kütahya Simav’da gerçekleşen 5.9 büyüklüğündeki depremle tekrar gündeme gelen Türkiye’deki deprem riski ve olası İstanbul depremi, Japonya, ABD, Kanada ve Yunanistan’dan bilim adamlarının katılımıyla “7. Deprem Mühendisliği Konferansı”nda tartışılacak.

İnşaat Mühendisleri Odası ile Türkiye Deprem Vakfı Deprem Mühendisliği Komitesi tarafından düzenlenen “7. Deprem Mühendisliği Konferansı” Japonya, Amerika, Kanada ve Yunanistan’dan gelen bilim adamlarının katılımıyla 30 Mayıs-3 Haziran 2011 tarihleri arasında İstanbul Teknik Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden konuya ilişkin yapılan açıklamada, deprem konusunun Kütahya Simav’da 19 Mayıs’ta meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem nedeniyle yeniden gündeme geldiği belirtildi. Bu depremin İstanbul, İzmir ve Bursa başta olmak üzere birçok ili de önemli ölçüde etkilediği belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:

“Deprem Mühendisliği Konferansı’nda depremin mühendislik boyutunun yanında; ülkemizde deprem riski, İstanbul depremi, deprem zararlarının azaltılması ve önceliklerinin belirlenmesi, Tsunami, yer kabuğunun deformasyonu ve yer hareketlerinin etkileri, ‘2011 Büyük Doğu Japonya Depremi’, tsunaminin neden olduğu hasarlar ve alınması gereken dersler, 2010 yılında Yeni Zelanda’da yaşanan deprem ve çıkarsamalarımız ve deprem mühendisliği gibi konular önemli konular arasında yer almaktadır."

Açıklamada ayrıca beş gün sürecek konferansın açılışının 30 Mayıs Pazartesi günü saat 10.00’da gerçekleştirileceği kaydedildi.

Kaynak:gerçekgündem

"Tanla: Seçmen artışı sorunlu haberi"

Tanla: Seçmen artışı sorunlu
http://www.yurthaberler.com/tanla-secmen-artisi-sorunlu-958h.htm

Tanla: Seçmen artışı sorunlu

'Yaşanan anormal artışı YSK yetkilileri açıklamalı.'

2007 seçimlerinde 42 milyon 799 bin olan seçmen sayısının bu seçimde 52 milyon 700 bin olarak açıklandığına dikkat çeken Bülent Tanla, ‘’Yaşanan anormal artışı YSK yetkilileri açıklamalı. Bundan önceki rakamlar yanlış ise parlamento meşruiyet sorunuyla karşı karşıyadır’’ dedi. Tanla, yüzde 10 barajının yaklaşık 1 milyon kişi artmasının, baraj tehlikesi yaşayan partileri doğrudan etkilediğine dikkat çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, 2002 yılındaki genel seçimlerde seçmen sayısının 41 milyon 407 bin, 2007 yılında bu sayının 42 milyon 799 bin olduğunu belirterek, “12 Haziran’daki seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçmen sayısını 52 milyon 700 bin olarak açıkladı. Bir seçim döneminde 10 milyon kişi arttı. Bu ne Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerini tutuyor ne de İçişleri Bakanlığı’na ait Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) verilerini tutuyor. Bu artışın nedenini YSK açıklamalı” dedi.

12 Haziran genel seçimlerine sayılı günler kala YSK’nin açıkladığı seçmen sayısındaki 10 milyon kişi artışını gazetemize değerlendiren Bülent Tanla, yüzde 10 barajının yaklaşık 1 milyon kişi artmasının, baraj tehlikesi yaşayan partileri doğrudan etkilediğini kaydetti. YSK’nin 298 sayılı yasa ile Türkiye’de seçimlerin doğru dürüst, süratli ve seçmenin rahatça oy kullanabileceği ve seçimleri sonuçlandırması için gereken görevlerle donatılan bir kurum olduğunu anlatan Tanla, şöyle devam etti:

‘Barajı da etkiliyor’

“YSK’nin yüksek hâkimlerden oluşan bir yönetim yapısı var. YSK’nin kararları mahkemeye götürülmez ve kesindir. YSK’nin son 12 yılda açıkladığı gerçekler ortada. 2002 yılda seçmen sayısı 41 milyon 407 bin. 2007 yılında bu rakam 42 milyon 799 bine çıktı. Yani 800 bin kişi arttı. 12 Haziran’daki seçimlerde ise bu sayı 52 milyon 700 bin. Yani 10 milyon kişi arttı. Bunu ben kamuoyuna sunuyorum. Yaşanan anormal artışı YSK yetkilileri açıklamalı. Bundan önceki rakamlar yanlış ise parlamento meşruiyet sorunuyla karşı karşıyadır. Eğer bir yanlışlık yok ise artışın nedeninin açıklanması lazım. Bu artışı partilerin denetimine sunuyorum. Bir anda yüzde 10 barajının sayısı arttı. Seçime katılım 50 milyon ise baraj 5 milyon kişiye denk geliyor. 40 milyon ise 4 milyonda kalıyor. Baraj limitinde olan bir partinin oyları durup dururken yükseliyor ya da azalıyor. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. Türk siyaseti bazı kaset iddiaları yüzünden yanlış yerlere götürülüyor. Kaset haberlerinden çok ses çıkarken, barajın arttırılması kimsenin dikkatini çekmiyor.”

Türkiye kutuplaştı

Bülent Tanla, 12 Haziran seçimleri için değerlendirmelerde bulunarak “Türkiye seçime giderken 12 Eylül referandumu sonuçlarının etkisinde kalıyor. Türkiye kamplaşmış, kutuplaşmış, durduğu yerde olayları değerlendiriyor. Bunun yanında Türk halkı geç benimseyen ve geç bırakan bir yapıya sahip. Bu siyasi yapıyı şekillendiriyor. MHP’deki kaset skandalları da seçmeni olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.

YSK VERİLERİNE GÖRE SEÇMEN ARTIŞI

* 3 Kasım 2002’deki genel seçimlerde seçmen sayısı: 41 milyon 407 bin 27.

* 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde seçmen sayısı: 43 milyon 552 bin 931.

* 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde seçmen sayısı: 42 milyon 533 bin 041.

* 21 Ekim 2007 halkoylamasında seçmen sayısı: 42 milyon 629 bin 733.

* 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde seçmen sayısı: 48 milyon 6 bin 650.

* 12 Eylül 2010 halkoylamasında seçmen sayısı: 49 milyon 446 bin 269.

* 12 Haziran 2011 genel seçimlerde seçmen sayısı: 52 milyon 758 bin 907.

* 2009 yılı itibarıyla Türkiye’nin nüfusu 72 milyon 561 bin 312 kişi olmasına karşın 2010 yılı sonu itibarıyla 1 milyon 161 bin 676 kişilik artışla 73 milyon 722 bin 988 oldu. Nüfus 1 milyon artmasına rağmen seçmen sayısında 3 milyon artış dikkat çekti.

CİHAN ORUÇOĞLU / CUMHURİYET

"Tekstil atölyesinde yangın haberi"

Tekstil atölyesinde yangın

http://www.yurthaberler.com/tekstil-atolyesinde-yangin-957h.htm

Fatih'te bir tekstil atölyesinde çıkan yangın maddi hasara neden oldu.

Alınan bilgiye göre, Eminönü Sururi Mahallesi Necip Efendi Sokak'taki 5 katlı binanın en üst katında bulunan tekstil atölyesinde, saat 07.30 sıralarında henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı.

Kısa sürede büyüyen yangın, atölyeyi tamamen sardı. İş yeri çalışanlarının ihbarı üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yaklaşık bir saatlik çalışmanın ardından yangını kontrol altına aldı.

Alt katlarda bulunan giyim mağazalarına sıçraması engellenen yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü.

Atölyede büyük çapta hasara yol açan yangının sebebinin araştırıldığı bildirildi.

"Kamuda personel alımı haberi"

Kamuda personel alımı

http://www.yurthaberler.com/kamuda-personel-alimi-956h.htm

Afyonkarahisar Belediye Başkanlığı, sözlü sınavla erkek veya kadın iki itfaiye eri alacak.

Genel idari hizmetler sınıfı için dokuzuncu dereceden, KPSSP3 puanına göre (40 taban puan) lisans mezunu olmak şartıyla iki itfaiye eri alınacak.

Sınav, 31 Mayıs 2011 tarihinde saat 10.00'da Susuz Belediyesinde gerçekleştirilecek.

Adaylar başvurularını, 30 Mayıs 2011 tarihinde saat 15.00'e kadar Susuz Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğüne şahsen yapacak. Posta ve e-mail yoluyla yapılan müracaatlar kabul edilmeyecek.

"İzmir Torbalıda trafik kazası: 2 ölü haberi"

İzmir Torbalı'da trafik kazası: 2 ölü

http://www.yurthaberler.com/izmir-torbalida-trafik-kazasi-2-olu-955h.htm

İzmir'in Torbalı ilçesinde meydana gelen trafik kazasında iki kişi hayatını kaybetti.

Alınan bilgiye göre, Torbalı'dan İzmir'e giden Aytekin Baltacı'nın (24) kullandığı 35 TDZ 58 plakalı otomobil, Kuşçuburun mahallesi kavşağında kontrolden çıkarak devrildi. Araç orta refüjdeki aydınlatma direğine çarparak durabildi. Otomobilde bulunan Aytekin Baltacı ve kimliği henüz tespit edilemeyen bir kişi hayatını kaybetti.

Kaza sonrasında İzmir-Aydın karayolu bir süre trafiğe kapandı.

AKP mitingi dönüşü kaza
http://www.yurthaberler.com/akp-mitingi-donusu-kaza-954h.htm

AKP mitingi dönüşü kaza

Muğla'nın Milas ilçesinde, AK Parti mitinginden dönen yolcuları taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu 3 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Muğla'da düzenlenen AK Parti mitinginden dönen yolcuları taşıyan Feyzullah Alaşehir'in kullandığı 48 TM 6044 plakalı midibüs, Milas-Yatağan karayolu Müştakbey mevkisinde, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi.

Kazada yaralanan 2'si çocuk 3 kişi, ambulanslarla 75. Yıl Milas Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bu arada kaza nedeniyle Milas, Yatağan ve Bodrum'dan çok sayıda ambulans bölgeye sevk edildi.

"Turnuvada kavga: 2 yaralı haberi"

Turnuvada kavga: 2 yaralı

http://www.yurthaberler.com/turnuvada-kavga-2-yarali-953h.htm

Bilecik Belediyesi tarafından düzenlenen Köylerarası Futbol Turnuvası'nın yarı final maçında çıkan kavgaya müdahale eden 2 polis memuru yaralandı.

Bilecik Belediyesi tarafından düzenlenen Köylerarası Futbol Turnuvası'nın yarı final maçında çıkan kavgaya müdahale eden 2 polis memuru yaralandı.

belediye tarafından Edebalı Stadı'nda düzenlenen turnuvanın yarı final maçında Cumalı köy, Yeniköy'ü 3-2 yendi. Karşılaşmanın sona ermesinin ardından dağılan taraftarlar arasında birbirlerinin üzerine su şişesi atma meselesi yüzünden kavga çıktı.

Kavgaya müdahale eden Çarşı Karakol Amiri Ercan Altınsoy ile polis memuru Saffan Gültekin yaralandı. Polisler, Bilecik Devlet Hastanesi Acil Servis Polikliniğinde ayakta tedavi edildi.

Olaya karıştıkları iddiasıyla 4 kişi gözaltına alındı.

"Genelkurmaydan yalanlama haberi"

Genelkurmaydan yalanlama
http://www.yurthaberler.com/genelkurmaydan-yalanlama-952h.htm

Genelkurmay'dan yalanlama

Polis helikopteri kazasında 'askerler zamanında müdahele etmedi' denilmişti.

Genelkurmay Başkanlığı, İstanbul’da yaşanan polis helikopteri kazasında, bölgeye yakın birliklerin olaya müdahale etmedikleri iddialarına ilişkin olarak “Bölgeye ilgili ekiplerin en kısa sürede gittiğini, kaza sonrasında arama ve kurtarma faaliyetlerinde kurumlar arası koordinasyon ve işbirliğinin en iyi şekilde sergilendiğini” bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, İstanbul’daki helikopter kazasıyla ilgili olarak bir internet sitesinde yer alan “Helikopteri kaza yerine 35 metre uzaklıktaki SAT komandolarının değil, Balat’tan bölgeye giden Deniz Polislerinin bulduğu ve asıl görevi su altı arama kurtarma operasyonları olan SAT komandolarının kazaya anında müdahale etmediği” iddiaları anımsatıldı. Açıklamada şöyle devam edildi:

“20 Mayıs 2011 günü saat 16.20’de meydana gelen helikopter kazasının öğrenilmesini müteakip, kaza mahalline en yakın askeri birlik olan İstanbul Boğaz Komutanlığı ve Kurtarma Grup Komutanlığı’na ait deniz araçları ve ambulans derhal olay bölgesine sevk edilmiştir.

Kazazede İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Özdemir, olay yerine intikal eden Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait deniz aracı ile saat 16.30’da denizden alınarak İstanbul Boğaz Komutanlığı revirindeki ilk müdahalenin ardından Kavacık’ta bulunan bir hastaneye sevk edilmiştir.

Kurtarılan kazazededen helikopterde dört kişinin daha bulunduğu bilgisinin alınması üzerine, diğer kazazedelerin aranması maksadıyla; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait iki karakol botu, bir kurtarma gemisi ve 2 dalgıç timinin saat 16.40'ta olay yerine intikali sağlanarak arama kurtarma faaliyetlerine başlanmıştır.

Sahil Güvenlik Komutanlığı, Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü, İstanbul İl Emniyet Deniz Liman Şube Müdürlüğü ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığından olay mahalline sevk edilmiş olan toplam 9 dalgıç timi tarafından yapılan aramalarda helikopter enkazının yeri belirlenememiştir. Bunun üzerine, bölgede hazır bulunan TCG Tuzla Karakol Botunun üzerindeki sonar cihazı ile yapılan arama neticesinde, saat 19.00'da helikopter enkazının mevkisi tespit edilmiştir.

Müteakiben; TCG Tuzla Karakol Botunun yönlendirmesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve İstanbul İl Emniyet Deniz Liman Şube Müdürlüğü Dalgıç Timleri enkaza sevk edilerek, helikopterde bulunan 4 kazazedenin cenazeleri, yapılan ortak çalışmayla saat 20.00 itibariyle denizden çıkarılmıştır.

Polis helikopteri enkazı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait TCG AĞ-5 Kurtarma Gemisi'nde bulunan dalgıç timleri tarafından 21 Mayıs 2011 tarihinde yapılan çalışma ile denizden çıkarılmış ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü yetkililerine teslim edilmiştir.”

Açıklamada, arama kurtarma faaliyetlerinde can kurtarmanın öncelikli hedef olduğu belirtilirken, “Kurumlar arası koordinasyon ve işbirliği büyük önem arz etmektedir. Yaşanan elim kazada da bu en iyi şekilde sergilenmiştir” denildi.

Kaynak.gerçekgündem

"Araçta iki ceset bulundu haberi"

Araçta iki ceset bulundu

http://www.yurthaberler.com/aracta-iki-ceset-bulundu-951h.htm

Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir araçta iki ceset bulundu.
bir ihbarı değerlendiren Manavgat Jandarma ekipleri, Manavgat'ta Sorgun ormanında bir araçta, tabancayla başlarından vurulmuş iki kişinin cesedini buldu. Yapılan ön incelemede, ölenlerin Fırat Beyazıt (31) ile eşi Hayat Beyazıt (28) olduğu belirlendi.

Yetkililer, başlarından vurulmuş olarak bulunun iki kişinin intihar ettiğinin sanıldığını belirtti.

Çiftin cesetleri, Antalya Adli Tıp Morguna gönderildi

Yetkililer, iki kişinin neden öldüğünün araştırıldığını söyledi

"9 üniversiteli tutuklandı haberi"

9 üniversiteli tutuklandı

http://www.yurthaberler.com/9-universiteli-tutuklandi-950h.htm

PKK'nın gençlik yapılanmasına üye oldukları iddiasıyla, özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin talimatı üzerine gözaltına alınan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) öğrencisi 14 kişiden 9'u tutuklandı.

Şüpheliler, emniyetteki sorgularının ardından bu sabah Ankara Adliyesine getirilerek, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısına ifade verdi.

Savcı, 4 şüphelinin serbest bırakılmasına karar verirken, 10'unu tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğinde sorgulanan 10 şüpheliden 9'unun tutuklanması kararlaştırılırken, 1'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

DPÜ öğrencisi olan 14 şüpheli, 24 Mayıs'ta gözaltına alınmıştı.

"Bursada kaçak yapılar yıkıldı haberi"

Bursa'da kaçak yapılar yıkıldı

http://www.yurthaberler.com/bursada-kacak-yapilar-yikildi-949h.htm

Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde, kaçak yapıldığı belirlenen 48 yapının belediye ekiplerince yıkıldığı bildirildi.

Yıldırım Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, kaçak yapı ekipleri son 3 haftada, Bağlaraltı, Ortabağlar, Kazımkarabekir, Çınarönü, Değirmenönü, İsabey, Millet ve Vakıf mahallelerinde, 18'i temel, 10'u ilave kat ve 20'si zemin kat olmak üzere toplam 48 yapıya müdahale etti. Yıkımlar, olaysız tamamlandı.

Belediye Başkanı Özgen Keskin de bu konuda vatandaşları her fırsatta uyardıklarını, kaçak yapılaşmayla mücadelenin kararlılıkla süreceğini bildirdi.

Bolu'da kaza TEM'i kapattı

http://www.yurthaberler.com/boluda-kaza-temi-kapatti-948h.htm

Bolu'da TEM otoyolunda kaza yapan tır, otoyolun geçici süre ulaşıma kapanmasına neden oldu.

İstanbul istikametine gitmekte olan Rahman Civelek idaresindeki 61 K 2840 plakalı tır, TEM otoyolunun Köroğlu Park Alanı mevkisinde, sağanak yağış nedeniyle kayarak bariyerlere çarptı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan otoyolda kilometrelerce kuyruk oluştu.

Karayolları ve polis ekiplerinin uzun süren kurtarma çalışmalarının ardından, yol tekrar ulaşıma açıldı.

"Kalp krizini atlattı kazada öldü haberi"

Kalp krizini atlattı kazada öldü

http://www.yurthaberler.com/kalp-krizini-atlatti-kazada-oldu-947h.htm

Malatya'da ambulansla tırın çarpıştığı kazada ölen Ali Çelik'in kalp krizi sonucu getirildiği Hekimhan Devlet Hastanesinde hayata döndürüldüğü öğrenildi.

Hekimhan'a bağlı Bahçedamı köyünde yaşayan Ali Çelik (56), kalp krizi geçirdi.

Ailesinin imkanlarıyla Hekimhan Devlet Hastanesine getirilen hasta buradaki müdahaleyle hayata döndürüldü.

Hekimhan'da o anda ambulans bulunmadığı için Kuluncak'taki ambulansı isteyen doktorlar hastayı Malatya'ya sevk etti.

Kuluncak ilçesinden sürücü Rifat Şekerci, Dr. Bilgen Tecimer, sağlık memuru Meryem Akman ve sağlık personeli Levent Yağmur ile yola çıkan ambulansın hasta Ali Çelik ile eşi Kudret Çelik'i alarak Malatya'ya hareket ettiği öğrenildi.

http://www.yurthaberler.com/kalp-krizini-atlatti-kazada-oldu-947h.htm

"Öğrenciler: Gözaltıları bırakın haberi"

Öğrenciler: Gözaltıları bırakın
http://www.yurthaberler.com/ogrenciler-gozaltilari-birakin-946h.htm

Öğrenciler: Gözaltıları bırakın

YÖK protestosu nedeniyle gözaltına alınanların arkadaşları eylem yaptı.
Beyoğlu'nda bir grup, YÖK'ün düzenlediği ''Uluslararası Yükseköğretim Kongresi: Yeni Yönelişler ve Sorunlar'' konulu kongreyi protesto eden gruptan gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılmasını istedi.

Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup, sloganlar eşliğinde bir süre oturma eylemi yaptı. Daha sonra grup adına açıklama yapan Filiz İçli, YÖK tarafından düzenlenen kongrenin öğrencilerin sorunlarına çözüm getirmeyeceğini savundu

Kongreden çıkan sonuçların eğitim kurumlarının kapılarının emekçilere daha fazla kapatılmasına sebep olacağını iddia eden İçli ''Bugün yaşanalar da bizleri doğruladı. Swissotel'de geleceğimizi çalanların düzenlediği bu kongre ile eş zamanlı olarak eğitim emekçileri ve üniversite öğrencileri seslerini yükseltti. Ancak sözlerini söylemek isteyen yüzlerce insanın önü barikatlarla kesildi'' dedi.

İçli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Swissotel'de geleceğimizi çalanların bu sorunlara getirebilecek bir çözümlerinin olmadığını söylemek, kendi geleceğimiz için söz hakkının sadece bizde olduğunu söylemek için yürüşe geçtiğimizde kollukların saldırısı başladı. Saldırıda biber gazlarından yaralanan arkadaşlarımız olduğu gibi, birçok arkadaşımız da polisin plastik mermileriyle ateş açması üzerine yaralandı. Şu an 13 arkadaşımız gözaltında ve birçok arkadaşımız yaralanmış durumda.''

Kongre bitinceye kadar Swissotel'de toplanarak protestolarına devam edeceklerini söyleyen İçli, gözaltına alınan öğrencilerin de serbest bırakılmasını istedi.

Grup, daha sonra dağıldı.

"AKPli başkanın oğlu kaçırıldı haberi"

AKPli başkanın oğlu kaçırıldı
http://www.yurthaberler.com/akpli-baskanin-oglu-kacirildi-945h.htm

AKP'li başkanın oğlu kaçırıldı

AKP Harzo İlçe Başkanı'nın oğlunun PKK tarafından kaçırıldığı iddia ediliyor.

DİYARBAKIR’ın Hazro İlçesi’nin Ak Partili Belediye Başkanı Fethullah Mehmetoğlu’nun oğlu ve Ak Parti İlçe 2’inci Başkanı Fuat Mehmetoğlu, dün gece PKK’lı teröristler tarafından kaçırıldı.

Diyarbakır Valiliği, Hazro Belediye Başkanı Fethullah Mehmetoğlu’nun oğlu ve AK Parti İlçesi 2’nci Başkanı Fuat Mehmetoğlu’nun PKK’lı teröristler tarafından dün gece kaçırıldığını açıkladı. Olay, dün saat 23.30 sıralarında Diyarbakır-Bingöl karayolunun Kocaköy-Gökçen Köyü yol ayrımında bir aracın yandığı ihbarı üzerine jandarma ekiplerinin olay yerine gitmesiyle ortaya çıktı.
Ekipler yanan aracı söndürdükten sonra yaptığı incelemede araç şürücüsünün Hazro Belediye Başkanı Fethullah Mehmetoğlu’nun oğlu Fuat Mehmetoğlu olduğunu belirledi. Valilik açıklamasında, "Aracın bölücü terör örgütü mensuplarınca ateşe verildiği ve araç şoförü Fuat Mehmetoğlu’nu da kaçırdıkları anlaşılmıştır. Fuat Mehmetoğlu’nun bulunmasına yönelik olarak yapılan araştırma, soruşturma ve takibe halen devam edilmektedir" denildi.

"KCK operasyonunda tutuklama haberi"

KCK operasyonunda tutuklama
http://www.yurthaberler.com/kck-operasyonunda-tutuklama-944h.htm

KCK operasyonunda tutuklama

Erzincan'da gözaltında bulunan 10 üniversite öğrencisinden 7'si tutuklandı.

Erzincan'daki terör örgütüne yönelik operasyon kapsamında gözaltında bulunan 10 üniversite öğrencisinden 7'si tutuklandı.

Edinilen bilgiye göre, Erzincan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin terör örgütüne yönelik operasyonu kapsamında gözaltında bulunan, Erzincan Üniversitesi'nde öğrenim gören biri kız 10 öğrencinin Erzurum Adliyesi'ndeki sorguları tamamlandı.

PKK terör örgütünün şehir yapılanmasında oldukları iddia edilen öğrencilerden ikisi savcı tarafından alınan ifadesinin ardından, bir öğrenci de çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Öğrencilerden yedisi de çıkarıldığı mahkemece ''terör örgütü üyesi olmak'' suçlamasıyla tutuklandı.

Erzincan'da 24 Mayıs'ta terör örgütüne yönelik 8 adrese eş zamanlı düzenlenen operasyonda 10 üniversite öğrencisi gözaltına alınmış, zanlılar emniyetteki sorgularının ardından Erzurum'a sevk edilmişti.

"Kütahya 19 kez daha sallandı haberi"

Kütahya 19 kez daha sallandı
http://www.yurthaberler.com/kutahya-19-kez-daha-sallandi-943h.htm

Kütahya 19 kez daha sallandı

Kütahya ilçeleri ve çevresinde ardı ardına 19 sarsıntı daha yaşandı...

Kütahya’nın Simav ilçesinde sabah saatlerinde gerçekleşen 4.5 büyüklüğündeki hafif şiddetli artçı depremin ardından Kütahya ilçeleri ve çevresinde ardı ardına 19 sarsıntı daha yaşandı.

Kütahya’nın Simav ilçesinde 19 Mayıs’ta meydana gelen depremin ardından yaşanan artçı sarsıntılar gün boyu da devam etti. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından kaydedilen son deprem verilerine göre, Simav’da bugün saat 10.43’te meydana gelen 4.5 büyüklüğünde hafif şiddetli artçı depremin ardından Kütahya ve çevresinde kısa aralıklarla 19 artçı sarsıntı yaşandı. En büyüğü 3.2 büyüklüğünde olan sarsıntıların saat 16.13’e kadar sürdüğü kaydedildi.

25 bin kişinin bir haftadır çadırlarda yaşadığı Simav’da artçı sarsıntıların devam etmesi yüzünden vatandaşlar evlerine giremezken, depremzedelere yönelik yardımlar da devam ediyor.
Öte yandan bugün saat 15.31’de Hakkari Yüksekova’da da 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Gerçekgündem

"DİSKten saldırıya kınama haberi"

DİSKten saldırıya kınama
http://www.yurthaberler.com/diskten-saldiriya-kinama-942h.htm

DİSK'ten saldırıya kınama

8 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Beşiktaş’taki bombalı saldırıyı kınandı.

DİSK Yönetim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, saldırının, özellikle işe gidiş saatinde ve trafik akışının yoğun olduğu bir cadde seçilerek sivil halka yönelik gerçekleştirilmesinin, karanlık güçlerin seçim sürecini hedeflediği kanısına neden olduğu belirtildi.

Açıklamada, politik gerilimlerin, kutuplaşmaların, "kör şiddetin" dozajını artırdığı kaydedilerek, bütün siyasal güçlerin, gerilime zemin hazırlayan seçim propagandalarından uzak durmaları ve sorumluluk hissetmeleri gerektiği ifade edildi.

Yaşanacak sorunlara, karanlık güçlerin devreye girmesine, şiddete zemin hazırlayan ırkçı, milliyetçi, şovenist kışkırtmalar yapmaktan çekinmeyenlerin ortam oluşturduğu belirtilen açıklamada, bombalı saldırıda kimsenin hayatını kaybetmemesinin, olayın önemini azaltmadığı vurgulandı."

"Şüpheli atıklara el konuludu haberi"

Şüpheli atıklara el konuludu

Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde şüpheli görülen 17 varile el konulduğu bildirildi.
Kocaeli Valiliğinin yazılı açıklamasında, Çayırova Akse Mahallesi'nde atık dökümü yapıldığı yönünde ihbarda bulunulması üzerine İl Çevre ve Orman Müdürlüğü teknik elemanlarının söz konusu alana giderek inceleme yaptığı belirtildi.

İncelemede, açık kasa kamyonetin üzerinde 200 litrelik 17 adet metal varilin bulunduğu ve aracın atık taşıma lisansının bulunmadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Araç üzerinde bulunan metal variller içerisinde muhteviyatı bilinmeyen katı ve sıvı fazda karışık atıkların olduğu atıkların bir firma tarafından araç sahibine teslim edildiği belirlendi.

Aracın üzerindeki varillerden ve çevredeki topraktan numuneler alınarak, tehlikeli atık olup olmadığının belirlenebilmesi için TÜBİTAK-MAM'a gönderilmiştir.

Söz konusu atıklar ile ilgili incelemeler devam etmekte olup, atıklardan alınan numunelerin analiz sonucuna göre ilgililer hakkında yasal ve idari işlemler yapılacaktır.'http://www.yurthaberler.com/supheli-atiklara-el-konuludu-941h.htm

"Hakkaride hain tuzak haberi"

Hakkaride hain tuzak
http://www.yurthaberler.com/hakkaride-hain-tuzak-940h.htm

Hakkari'de hain tuzak

Askerlerin geçişi sırasında yola döşenen mayın uzaktan kumandayla patlatıldı.

HAKKARİ’nin Çukurca İlçesi’nde yapılan yol kontrolleri sırasında yol kenarına yerleştirilen mayın uzaktan kumandayla patlatılırken, teröristlerce de roketatar ve uzun namlulu silahlarla taciz ateş açıldı.

Olay, dün Çukurca’nın Üzümlü ve Köprülü köyleri arasında meydana geldi. Mehmetçiğin yol kontrolü sırasında yol kenarına yerleştirilen mayın uzaktan kumandayla patlatıldı. Bu sırada roketatar ve uzun namlulu silahlarla da taciz ateşi açıldı. Patlama ve açılan taciz atışında can kaybı yaşanmazken, saldırıya da anında karşılık verilip, operasyon başlatıldı.

Bölgede PKK’lıların izin süren Mehmetçik, yaptıkları arazi aramalarında ise arazide 2 sığınak tespit etti.

Sığınaklarda yapılan aramalarda 2 mayın bulundu. Mayınlar patlatılarak imha edilirken, operasyonlar sürüyor.

"Bekir Keskinden kazma gafı haberi"

Bekir Keskin'den 'kazma' gafı

Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin, toplu nikah töreninde, aile cüzdanını gelin yerine damada veren belediye meclis üyesine ''kazma'' diye hitap etti.

Ödemiş Belediyesi ve Kent Konseyi Kadın Meclisinin iş birliğiyle düzenlenen toplu nikah töreninde, 12 çiftin nikahı kıyıldı.

Çiftlerin nikahlarını kıyan Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin, bir çiftin nikahı sonrası aile cüzdanını, alışılageldiği üzere gelin yerine damada veren Belediye Meclisi Üyesi olan Ödemiş Kuaförler ve Berberler Odası Başkanı Necati Gülgen'i, ''kazma'' ifadesiyle uyardı.

Necati Gülgen'e ''Evlilik cüzdanı erkeğe mi verilir kazma'' diye çıkışan Keskin, ''Yuvayı dişi kuş yapar, evlilik cüzdanı ona verilir'' sözleriyle durumu toparlamaya çalıştı.http://www.yurthaberler.com/bekir-keskinden-kazma-gafi-939h.htm

"Malatyada kaza: 3 yaralı haberi"

Malatyada kaza: 3 yaralı
http://www.yurthaberler.com/malatyada-kaza-3-yarali-938h.htm

Malatya'da kaza: 3 yaralı

Malatya'nın Kuluncak ilçesinde ambulansın tırla çarpışması sonucu 3 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Hekimhan Devlet Hastanesinden hasta Ali Çelik (56) ile eşi Kudret Çelik'i (52) alan Rifat Şekerci yönetimindeki 44 KV 454 plakalı ambulans, Kuluncak ilçesi yakınlarındaki Sütlüce mevkisinde, benzinlikten çıkmaya çalışan 06 DC 7499 plakalı tıra çarptı.

Kazada, hasta ve yakını ile ambulans şoförü hayatını kaybetti.

Ambulansta yaralanan Dr. Bilgen Tecimer, sağlık memuru Meryem Akman ve sağlık personeli Levent Yağmur olay yerine çağrılan ambulanslarla Malatya'daki hastanelere sevk edildi.

Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.

"Meteorolojiden sağnak uyarısı haberi"

Meteorolojiden sağnak uyarısı
http://www.yurthaberler.com/meteorolojiden-sagnak-uyarisi-937h.htm

Meteorolojiden sağnak uyarısı

Bursa ve çevresinde gök gürültülü sağanak ve lokal dolu yağışı bekleniyor.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan meteorolojik uyarıda, Bursa il merkezi ile Yenişehir, İnegöl, Gemlik, Kestel, İznik, Orhangazi ve Gürsu ilçelerinde gök gürültülü sağanak yağış ile lokal dolu yağışı beklendiği bildirildi.

Vatandaşların ve ilgililerin, ani sel, su baskını, yıldırım gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.

"Adanada gasp iddiası haberi"

Adana'da gasp iddiası

Adana'da, evine gittiği kadının parasını ve cep telefonunu gasbettiği iddiasıyla tutuklanan uzman çavuşluktan malulen emekli zanlı hakkında, 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

Alınan bilgiye göre, 19 Mayıs'ta, Toros Mahallesi'nde bir evde Z.G'yi (23), tabancayla tehdit ederek 500 lirasını ve cep telefonunu gasbettiği iddiasıyla tutuklanan zanlı Hakan M. (34) hakkında cumhuriyet savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı.

Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen ve hakkında ''silahla yağma'' suçundan 10 ile 15 yıl arasında hapis cezası istenen uzman çavuşluktan malulen emekli zanlı ile ilgili iddianamede şu ifadelere yer verildi:

''Zanlı Hakan M, fuhuş yaptığı öne sürülen Z.G'yi telefonla arayarak kaldığı eve gitti. Zanlı, kapıyı açan Z.G'ye kendisini polis olarak tanıttı ve bir hafta süreyle istediklerini yapmasını istedi. Evde soyunmaya başlayan zanlı, polisi aramak isteyen Z.G'nin 500 lirasını ve cep telefonunu gasbederek kaçtı.''

Zanlının, suçlamayı kabul etmediği, birlikte olmak amacıyla gittiği Z.G'nin, fiyat konusunda anlaşamayınca kendisine iftira attığını öne sürdüğü belirtildi.

http://www.yurthaberler.com/adanada-gasp-iddiasi-936h.htm

"Kurmay Albay tutuklandı haberi"

Kurmay Albay tutuklandı
http://www.yurthaberler.com/kurmay-albay-tutuklandi-935h.htm

Kurmay Albay tutuklandı

'Amirallere Suikast' soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilmişti.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç ile şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanı Ormairal Eşref Uğur Yiğit’e suikast iddiasına yönelik yürütülen ’Amirallere Suikast’ soruşturması kapsamında kurmay albay Ümit Metin tutuklandı.

Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde yapılan aramalarda ele geçirilen belgelerde İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Poyrazköy davası ile birleştirilen ’amirallere suikast’ davasının devamı niteliğinde evraklar bulunmuştu. Bu belgelere ilişkin özel yetkili savcı Salim Duran soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında bugün öğleden sonra kurmay albay ümit Metin, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.

Savcı Salim Duran tarafından sorgulanan albay tutuklama istemiyle nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkeme, Metin’in tutuklanmasına karar verdi.

"Kocaelide 7 firmaya soruşturma haberi"

Kocaeli'de 7 firmaya soruşturma

Kocaeli'de ''hayali ihracat'' yaptıkları iddiasıyla 7 firmanın 15 yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Kocaeli Valiliğinden yapılan yazılı açılamada, Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğünce Dilovası'ndaki 5 firmanın ihracat beyannamelerinde yapılan incelemede, belgeler üzerinde yapıldığı gösterilen ihracatın aslında gerçekleştirilmediğinin ortaya çıktığı belirtildi.

Bunun üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, söz konusu 5 firmanın yapıldığı iddia edilen ihracata ilişkin herhangi bir muhasebe kaydı veya müşterileriyle aralarında geçen bir belge ibraz edemedikleri vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

''D. Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti. yetkilileri H.G, K.D, E. Unlu Mamüller AŞ firmasından H.G, T. Petrol Ürünleri Ltd. Şti'nden İ.A, S. Tekstil firmasından O.A, N.A, S.A, E. firmasından Ö.G. ile S. Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti. yetkilileri Y.N.Ç, S.D, B.Ç, T.D. ve mezkur firma yetkililerinden O.A, N.A, S.A, hakkında, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na muhalefetten Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına 18.05.2011 tarihinde suç duyurusunda bulunulmuştur.''

http://www.yurthaberler.com/kocaelide-7-firmaya-sorusturma-934h.htm

Gölcük iddianamesi kabul edildi
http://www.yurthaberler.com/golcuk-iddianamesi-kabul-edildi-933h.htm

Gölcük iddianamesi kabul edildi

Koramiral Kadir Sağdıç için iki kez müebbet istenen iddianame kabul edildi.

"Askeri casusluk ve şantaj" soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde yapılan aramalarda ele geçirilen belgelere ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç’ın da sanıkları arasında olduğu davanın Poyrazköy davası ile birleştirilmesi talebi ise duruşmada değerlendirilecek.

Davanın ilk duruşması 23 Ağustos’ta yapılacak. Mahkeme duruşmaya 26 Ağustos’ta da devam edecek. Mahkeme tutuklu sanıklar Binbaşı Kemalettin Yakar, Binbaşı Behçet Altıntaş, Binbaşı Mehmet Cem Cağlar, Astsubay Erdinç Yıldız hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunmasına, bunların halen devam ediyor olmasına, tutuklu kaldıkları süreye, alternatif koruma tedbirlerinin uygulanmasının sanıklara isnat edilen suçların kapsamı açısından yetersiz kalacağına dikkat çekerek 4 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Tutuksuz sanık Albay Hüseyin Hançer hakkında bulunduğu konum ve görev itibariyle elde edilen deliller ve bunlara dayanak teşkil edebilecek işlemlerin araştırılması açısından delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme durumunda olup bu tehlikenin halen devam etmekte olduğunu belirten mahkeme, Hançer hakkında yakalama emri çıkartılmasına karar verdi. Duruşmanın görüntülü ve sesli kayıt sistemi kullanılarak yapılmasına hükmeden mahkeme, davanın 4 tutuklu sanığı ile Balyoz davası kapsamında tutuklu olan 2 sanığın duruşmalara getirilmeleri sırasında ve duruşma sırasında tüm sanıkların güvenliklerini tehlikeye sokabilecek hareketlere karşı ve yine adliye çevresinde bazı gösterilere ve taşkınlıklara karşı çok sıkı güvenlik önlemlerinin aldırılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına hükmetti.

İddianamedeki tutuklu sanıklar şunlar: Binbaşı Kemalettin Yakar, Binbaşı Behçet Altıntaş, Binbaşı Mehmet Cem Cağlar, Astsubay Erdinç Yıldız.

İddianamedeki tutuksuz sanıklar şunlar: Poyrazköy davasının tutuksuz, Balyoz davasının tutuklu sanıkları Koramiral Kadir Sağdıç, Albay Ali Türkşen, Albay Hüseyin Hançer, Astsubay Halil Cura, Başçavuş İsmail Bak, işçi Tanju Veli Aydın.

"TÜSİADdan Arınça yanıt haberi"

TÜSİADdan Arınça yanıt
http://www.yurthaberler.com/tusiaddan-arinca-yanit-932h.htm

TÜSİAD'dan Arınç'a yanıt

Arınç'ın, Boyner'e yönelttiği eleştirilere cevap verildi: Sorumsuzca, korkutucu, ayıp...

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, 'geçmişten bu yana söylediklerine sahip çıkmayan güvenilmeyen bir kuruluş olmuştur. Sayın Boyner ya da öyle düşünenler iktidara gelirlerse porno siteleri ya da diğer konularda istediklerini serbest bırakabilirler' diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yanıt verdi.

Boyner, yaptığı yazılı açıklamada 'Türkiye'nin daha özgür bireylerden oluşan bir demokrasi olması için herkesin çaba sarf ettiği bir dönemde, Sayın Arınç'ın tutumu korkutucudur. Kaygılarımızı artıran bir diğer husus, Sayın Arınç'ın üslubundaki sorumsuzluktur' ifadelerini kullandı.

İşte TÜSİAD'ın açıklaması:

“Türkiye'nin daha özgür bireylerden oluşan bir demokrasi olması için herkesin çaba sarf ettiği bir dönemde, Sayın Arınç'ın tutumu korkutucudur. Kaygılarımızı artıran bir diğer husus, Sayın Arınç'ın üslubundaki sorumsuzluktur.

Sayın Arınç'ın bireysel özgürlükler ve özel hayatın sınırlandırılması konusundaki eleştiriler söz konusu olduğunda, bu konuyu doğrudan cinsel istismar, porno ve şiddet ile bağdaştırması sağlıksız bir düşünce yapısını ortaya çıkarmaktadır. Seçim öncesi dönemde ahlaki değerler üzerinden bir sivil toplum kuruluşu başkanına, nedenini bilemediğimiz bir hezeyanla, bu kadar ağır bir hakaret yöneltmek, konuyu seviyesiz bir siyasi istismar konusu haline getirmekten başka bir şey değildir.

TÜSİAD, internet kullanımı konusunda evrensel ölçütler üzerinden bir denetlemeyi ve bu alandaki regülasyonun yeniden gözden geçirilmesini elbette savunmaktadır. Buna karşılık bu alanda gündeme gelen yasaklama girişimleri bireysel özgürlükler konusunda son dönemde yoğunlaşan kaygıları yeniden ortaya çıkarmış ve birçok kesimden tepki almıştır.

Sayın Arınç'ın beni ve çocuklarımı gündeme getirerek elde etmek istediği siyasi rantı ayıplıyorum. Kendisinin özgürlük, demokrasi ve sivil toplum konusunda daha ileri bir anlayışa ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Sayın Arınç'ın konuyu kişiselleştirerek şahsımla uğraşmak yerine, öncelikle Türkiye'nin karşı karşıya olduğu temel sorun alanları olan demokratikleşme, işsizlik ve eğitim gibi konularla ilgilenmesini tavsiye ediyorum.

Tartışmanın indiği seviyesiz düzeye rağmen, TÜSİAD hukukun üstünlüğüne dayalı çağdaş bir demokrasi vizyonuna uygun ve müreffeh bir Türkiye için çalışmaya, fikir üretmeye devam edecektir."

n Arınça

"Beş general adliyede... haberi"

Beş general adliyede...

'Balyoz Planı' soruşturmasında subaylar adliyeye geldi.

''Balyoz Planı'' soruşturması kapsamında Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen 8 muvazzaf askerden 5'inin general, 1'inin de amiral olduğu öğrenildi.

İstanbul Merkez Komutanlığına ait otomobillerle Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen muvazzaf askerlerden 1'inin korgeneral, 2'sinin tümgeneral, 1'inin tümamiral, 2'sinin tuğgeneral, 2'sinin de albay olduğu belirtildi.

http://www.yurthaberler.com/bes-general-adliyede...-931h.htm

"Mahkeme kararını verdi haberi"

Mahkeme kararını verdi
http://www.yurthaberler.com/mahkeme-kararini-verdi-930h.htm

Mahkeme kararını verdi

Fethullah Gülen soruşturmasında takipsizlik.

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, tutuklu Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın "Haliç’te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat" adlı kitabı üzerine, Fethullah Gülen ile kitapta ismi geçen O.H.Ö. hakkında, "Anayasal düzeni değiştirmek amacıyla suç örgütü kurmak ve bu örgüte üye olmak" iddialarıyla başlattığı soruşturma sonucunda "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.

Kararda, "Kitapta belirtilen hususların soyut iddiadan ibaret olduğu ve delile dayanmadığı" ifade edildi.

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, Avcı’nın kitabını ihbar kabul ederek, Fethullah Gülen ile O.H.Ö. hakkında 20 Ağustos 2010’da soruşturma başlatmıştı.

Edinilen bilgiye göre, "Anayasal düzeni değiştirmek amacıyla suç örgütü kurmak ve bu örgüte üye olmak" iddialarıyla yürütülen soruşturma sonucunda "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verildi.

Kararda, kitap ile Avcı’nın başsavcıvekilliğine 29 Ağustos 2010’da verdiği 6 sayfalık ifadesi özetlendi.

Avcı’nın, bazı emniyet yetkilileri hakkındaki oruşturmaların "cemaatin yönlendirmesi sonucunda yapıldığı" yönündeki iddiaları anımsatılan kararda, bu kişilere ilişkin iddianamelerin incelendiği, bunlara ilişkin soruşturmaların önceden başlatılan projeli soruşturmalar olduğu, teknik takipler yapıldığı, sonrasında operasyon düzenlenerek, soruşturmaların sonuçlandırıldı anlatıldı.

Kararda, Avcı’nın kitabında ve ifadesinde bahsettiği konuların somut delillere dayanmadığı, kişi ve yer belirtmeksizin soyut iddiadan oluştuğu ifade edildi.

Soruşturma kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan yazıya, "Kayıtlarımızda yapılan araştırmada 5237 sayılı TCK ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında Fethullah Gülen cemaati adı altında bir örgüte rastlanılmamıştır" cevabı verildiği bildirilen kararda, O.H.Ö. ve kitapta bahsedilen diğer konularda araştırma yapılması için Emniyet Genel Müdürlüğüne yazı yazıldığı aktarıldı.

Buradan alınan ve 3 mülkiye müfettişi ile 1 polis müfettişi tarafından düzenlenen 9 Mayıs 2011 tarihli 105 sayfalık raporda, üst düzey emniyet görevlileri ile kitapta ismi geçen başka emniyet görevlilerinin ifadeleri doğrultusunda, iddialar hakkında adli ve idari yönden yapılacak bir işlem
olmadığına karar verildiğinin anlaşıldığı bildirilen kararda, ayrıca Mülkiye Başmüfettişi ile Dernekler Denetçisince düzenlenen 9 Mayıs 2011 tarihli raporda, kitabın 559. sayfasında bahsedilen iddialar konusunda herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verildiğinin görüldüğü bildirildi.

O.H.Ö’NÜN EVİNDE ARAMA YAPILDI

Kararda, O.H.Ö’nün 25 Ekim 2010’da alınan 2 sayfalık ifadesi özetlendi. O.H.Ö’nün, şahsıyla ilgili kitaptaki hiçbir iddiayı kabul etmediği belirtilen kararda, mahkeme kararıyla O.H.Ö’nün ev ve iş yerinde yapılan aramada ve bilgisayarının incelenmesinde herhangi bir suç delili bulunamadığına yer verildi.

Kararın son bölümünde, şunlar denildi:

"Hanefi Avcı’ya ait kitabın tamamının ve özellikle cemaat isimli bölümünün Hanefi Avcı tarafından Cumhuriyet Başsavcıvekilliğimize verdiği ifadenin ve dosya içerisindeki diğer delillerin incelenmesinde, iddiaların soyut iddialar olup, somut herhangi bir delil ve belgenin sunulmadığı, iddiaların genel olarak yazarın kendi düşünce ve kanaatlerine dayandığı, kendisine geldiğini iddia
ettiği bilgi ve belgelerin nereden, kimin tarafından gönderildiği konusunda net bilgiler vermediği, bu nedenlerle kitapta belirtilen hususların soyut iddiadan ibaret olduğu, bu nedenle şüpheliler hakkında kamu davası açmaya yeterli ve inandırıcı başka deliller de bulunmadığından, şüpheliler hakkında, ’Anayasal düzeni değiştirmek amacıyla suç örgütü kurmak ve bu örgüte üye olmak’ iddiaları nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi."

"serdar Taşçı gözaltısına mercek haberi"

serdar Taşçı gözaltısına mercek
http://www.yurthaberler.com/serdar-tasci-gozaltisina-mercek-929h.htm

serdar Taşçı gözaltısına mercek

Dr. Taşçı’yı gözaltına alanlara Başbakanlık soruşturması.

İstanbul Üniversitesi’nde Ögretim Görevlisi Siyaset Sosyoloğu Dr. Serdar Taşçı, Güniz Akkuş’un da aralarında bulunduğu çete üyelerine yardım ve yataklık yapmaktan gözaltına alınmış ve evinde yapılan aramalarda kişisel bilgisayarına ve ‘flaş disk’lerine el konulmuştu. Ancak Taşçı’nın evindeki dokümanlarda suç unsuruna rastlanmayınca savcılıkça serbest bırakılmıştı.

İddiaya göre bu süreç içinde kimi polis yetkililerinin Taşçı aleyhinde ‘bilerek hukuka aykırı delil yaratma ve kendisini toplumda suçlu gibi gösterme çabası içinde olmak gibi görev kusuru işledikleri’ gerekçesiyle Başbakanlığın talimatıyla İçişleri Bakanlığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü hakkında soruşturma başlattı. VATAN’ın ulaştığı Serdar Taşçı konuyla ilgili şöyle konuştu: “Hukuki olarak devam eden bir süreçte konuşmam doğru olmaz. Ancak Öğretim görevlisi kimliğimin dışında CHP Genel Merkez Eğitim Sorumlusu olarak Türkiye’nin her yerinde seminerler verip, konferanslar düzenliyoruz. CHP’de öne plana çıkmaya başladığım için bu uygulamaya maruz kalmış olabilirim. Ancak bunun siyasi iktidarda bulunan AKP tarafından yapıldığına da inanmıyorum. Benim düşünceme göre AKP’ye yaranmak için kimi emniyet mensupları bunu yapmış olabilir.”

Arif TAŞKIN / VATAN

özaltısına merc

"Kamyonla otomobil çarpıştı haberi"

Kamyonla otomobil çarpıştı
http://www.yurthaberler.com/kamyonla-otomobil-carpisti-928h.htm

Kamyonla otomobil çarpıştı

Şanlıurfa'da otomobille kamyonun çarpışması sonucu aynı aileden 7 kişi hafif yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Şanlıurfa'dan Akçakale yönüne giden İsmail Göktaş'ın kullandığı 63 VM 724 plakalı otomobil, Buğday Pazarı kavşağından dönerken karşı yönden gelen Mehmet C. idaresindeki 63 FF 004 plakalı kamyonla çarpıştı.

Kazada otomobil sürücüsü İsmail Göktaş ile yanında bulunan eşi Emine (33), çocukları Kübra (12), Sait (10), Sedanur (7), Eda (2) ve Aysu Göktaş (4) yaralandı.

Ambulanslarla hastaneye kaldırılan yaralılar, burada yapılan tedavinin ardından taburcu edildi.

Bu arada kazanın ardından gözaltına alınan kamyon sürücüsü Mehmet C, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü

"Otomobil kamyonetle çarpıştı haberi"

Otomobil kamyonetle çarpıştı
http://www.yurthaberler.com/otomobil-kamyonetle-carpisti-927h.htm

Otomobil kamyonetle çarpıştı

Yozgat'ın Sorgun ilçesinde otomobilin kamyonetle çarpışması sonucu 5 kişi yaralandı.

Sivas'tan Ankara'ya gitmekte olan Batuhan Yağcı (29) yönetimindeki 42 AAP 94 plakalı otomobil, E-88 karayolunda, tali yoldan çıkan Cerciş Caner'in (47) kullandığı 66 LP 154 plakalı kamyonetle çarpıştı.

Kazada, sürücüler ile otomobilde bulunan Ali Osman Uğurlu (29), Halil Muhammed Başboğa (12) ve Sinan Günaydın (29) yaralandı.

Yaralılar, Sorgun Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.

"Simavda 4,5lik deprem haberi"

Simavda 4,5lik deprem
http://www.yurthaberler.com/simavda-4,5lik-deprem-926h.htm

Simav'da 4,5'lik deprem

Deprem, bölgedeki vatandaşları tedirgin etti.

Kütahya'nın Simav ilçesinde, 19 Mayıs'ta yaşanan 5,9 büyüklüğündeki depremin artçı sarsıntıları devam ederken, saat 10.43'te meydana gelen 4,5 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki vatandaşları tedirgin etti.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 10.43'te merkez üssü Simav ilçesi olan 4,5 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Deprem, Kütahya il merkezi ve Emet, Hisarcık, Şaphane, Pazarlar, Gediz ilçelerinde de hissedildi.

10,2 kilometre derinlikte oluştuğu belirlenen deprem, Simav'da özellikle çadır kentlerde yaşayan vatandaşları tedirgin etti.

Simav ve çevre ilçelerde iş yerlerini açan esnaf ile sağlam binalarda kalan vatandaşlar ise depremi hissettikten sonra sokaklara çıktı.

Depremin, ilk belirlemelere göre, Simav'da mevcut hasarın dışında herhangi bir hasara yol açmadığı bildirildi.

"AKP’ye oy isteyen valiye tepki haberi"

AKP’ye oy isteyen valiye tepki
http://www.yurthaberler.com/akpye-oy-isteyen-valiye-tepki-925h.htm

AKP’ye oy isteyen valiye tepki

Bitlis valisi ve emniyet müdürü, bir işyerine sığınmak zorunda kaldı.

Yurttaşların tepkisi üzerine bir dükkânda mahsur kalan vali Yılmaz BDP destekli bağımsız adayların girişimleri sonucu makamına dönebildi.

Yerel seçimlerde Yeni Şafak Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Albayrak ile yaptığı telefon görüşmelerinde AKP için çalışma yaptığı ortaya çıkan Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz ile Emniyet Müdürü Halil İbrahim Doğan, iddialara göre AKP’ye oy istemek için esnaf ziyareti yaptı. Yurttaşların tepkisiyle karşılaşan Yılmaz ve Doğan, askeri malzeme satan bir işyerine sığındı ve BDP’lilerin girişimi sonucu, ancak iki saat sonra işyerinden çıkabildi.

Mart 2009’daki yerel seçimlerde AKP’ye çalıştığı telefon dinlemelerine takılan, görüşme kayıtları da dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner tarafından yürütülen soruşturma dosyasına giren Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, bir kez daha AKP’ye oy isterken yakalandı. İddialara göre Vali Yılmaz ile Emniyet Müdürü Doğan, AKP’ye oy istemek için önceki gün esnaf ziyareti yaptı. Esnafın Yılmaz ve Doğan’a tepki göstermesi üzerine yüzlerce kişi etrafta toplandı. Oluşan büyük tepki üzerine vali ve emniyet müdürü askeri malzeme satan bir işyerine sığındı. Gittikçe sayıları artan protestocular, sürekli olarak “Vali istifa”, “AKP valisi istemiyoruz” sloganları attı.

Olay üzerine valinin sığındığı yeri kuşatan kalabalığın etrafı da polis tarafından kuşatıldı. Polisin uzaklaştırmak istediği kalabalık ısrarla slogan atmaya devam etti. Mahsur kalan vali ve müdürün kurtarıcısı Hizan ilçesinde toplu mezar için yapılan yürüyüşe katılmak üzere kentte bulunan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku Van adayları Aysel Tuğluk, Özdal Üçer, Nazmi Gür ve Bitlis adayı Hüsamettin Zenderlioğlu ile BDP İl Başkanı Orhan Bezirganoğlu oldu. Bağımsız adaylar, yurttaşları ikna etmek için onlarla bir süre görüştü. Yurttaşların ikna olması üzerine vali ve müdür işyerinden çıkıp makamlarına gitti. Valinin olayın duyurulmaması için yerel ve ulusal basını uyardığı, valilik basın temsilcilerine de haberin servis edilmemesini tembihlediği iddia edildi.

MAHMUT ORAL/Cumhuriyet

"AKP bürosuna ses bombası haberi"

AKP bürosuna ses bombası
http://www.yurthaberler.com/akp-burosuna-ses-bombasi-924h.htm

AKP bürosuna ses bombası

Mersin'de AKP'nin seçim bürosuna ses bombası atıldı.
Alınan bilgiye göre, gece geç saatlerde Toroslar ilçesi Güneykent Mahallesi'nde, kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler, 4 katlı binanın zemin katında bulunan seçim bürosuna camı kırarak ses bombası attı. Çevrede paniğe neden olan olay sırasında, seçim bürosunda maddi hasar meydana geldi.

Olay yerinde inceleme yapan polis, soruşturma başlattı

"Otomobil kaldırıma çarptı: 1 ölü haberi"

Otomobil kaldırıma çarptı: 1 ölü
http://www.yurthaberler.com/otomobil-kaldirima-carpti-1-olu-923h.htm

Otomobil kaldırıma çarptı: 1 ölü

İstanbul Şişli'de otomobilin kaldırıma çarparak yan yatması sonucu sürücü öldü.

Maslak Büyükdere Caddesi'de, Beşiktaş istikametine seyir halinde bulunan Sinem Özçapkın (26) idaresindeki 34 S 3702 plakalı otomobil, İstanbul Jandarma Komutanlığı önüne geldiği sırada kaldırıma çarparak yan yattı.

Araçtan savulan sürücü Özçapkın, yan yatan otomobilin altında kaldı. Olayı gören vatandaşlar, otomobili kaldırarak yaralı sürücüyü çıkarttı. Olay yerine gelen sağlık ekibinin yaptığı incelemede, Özçapkın'ın hayatını kaybettiği belirlendi.

Özçapkın'ın cesedi yapılan incelemenin ardından Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.

Sinem Özçapkın'ın ayakkabıcılık işleriyle uğraşan abisinin yanında mali işler bölümünde çalıştığı öğrenildi.

"Hava siyanür kokuyor haberi"

Hava siyanür kokuyor
http://www.yurthaberler.com/hava-siyanur-kokuyor-922h.htm

Hava siyanür kokuyor

Kütahya Gümüşköy İzleme Platformu: Hidrojen siyanür buharlaşıyor.

Metalurji Mühendisleri Odası Başkanı, açık alanda kimyasal işlem yapıldığını, yağmurla birlikte siyanürün çevreye yayıldığını ve insanların zehirlendiklerini dile getirdi. Küçük, “Ben sigara içmiyorum. Ancak o gün bir paket sigara içmiş kadar siyanür aldık. Barajın etrafından akşama kadar kalan herkes bir paket sigara içmiş kadar siyanür alıyor” dedi.

DİSK, KESK, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de katılımcıları arasında yer aldığı Kütahya Gümüşköy İzleme Platformu üyeleri, barajın çevresindeki siyanürün etkisine bizzat tanık oldu. Tesise alınmayan platform üyeleri, buharlaşan hidrojen siyanürün “acı badem” şeklinde algılanan kokusunu hissetti. Metalurji Mühendisleri Odası Başkanı Cemalettin Küçük, siyanürün çevreyi ve insanları zehirlediğini söyledi. Hidrojen siyanürün buharlaştığında “acı badem” gibi koktuğuna işaret eden Küçük, tesisin çevresinde yağmurla birlikte bu kokuyu aldıklarını söyledi. Küçük, kokunun siyanürün çevreyi zehirlediğinin kanıtı olduğunu, tesiste bir günde 25 ton siyanür kullanıldığını bildirdi.

20 yıldır zehirleniyorlar

“Bu siyanür nereye gidiyor? Bir kısmı çamurun içerisinde kalıyor, diğer kısmı ise gün gün buharlaşıyor. Buharlaşma en büyük sorundur” diyen Küçük, atıkların buharlaşmaması, doğayla bağlantısının kesilmesi gerektiğini vurguladı.

Çevrede yaşayan köylülerin 20 yıldır zehirlendiklerini dile getiren Küçük, siyanürün ve ağır metallerin etkilerinin yıllar sonra ortaya çıkacağını kaydetti.

KESK’e bağlı Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Çevre Sekreteri Emel Emre de vali ile görüşme talep ettiklerini ancak vali yardımcısına yönlendirildiklerini, dilekçe vererek tesisin kapatılmasını istediklerini söyledi.

MUSTAFA ÇAKIR/Cumhuriyet

"Arkadaşını hastanelik etti haberi"

Arkadaşını hastanelik etti
http://www.yurthaberler.com/arkadasini-hastanelik-etti-921h.htm

Arkadaşını hastanelik etti

14 yaşındaki kızı ile ilişki kuran arkadaşına saldırdı.

14 yaşındaki kızla cinsel ilişkiye girdiği iddiasıyla yargılandığı davada “Sadece seviştik” diyen Ali Küçük, duruşma çıkışında genç kızın babasının taşlı saldırısına uğrayarak hastanelik oldu.

SAMSUN’un İlkadım İlçesi’nde Ali Küçük (34), arkadaşı Rüstem A.’nın kızı S.A. (14) ile ilişki kurdu. 2009’da sevgilisiyle birlikte olurken halasına yakalanan S.A. polise giderek, sevgilisinden şikâyetçi oldu. Küçük’ün kendisiyle iki kez zorla ilişkiye girdiğini ileri süren S.A., “Ben onu eve konuşmak için çağırdım. Ama zorla benimle ilişkiye girdi” diye konuştu. Hakkında dava açılan Küçük dün çocuğun cinsel istismarı suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle hâkim karşısına çıktı. Sanık, “Halasının evine beni kendisi çağırdı. Cinsel ilişkiye girmedik. Sadece sevişiyorduk. Halası uyanınca bizi yakaladı” dedi.

Duruşma genç kızın ruh sağlığının bozulup bozulmadığının araştırılması için ertelendi. Duruşma çıkışında kızının engel olmaya çalıştığı Rüstem A. yerden aldığı kaldırım taşını Küçük’ün başına vurdu. Başı yarılıp yere yığılan Küçük hastaneye kaldırılırken, polis öfkeli babayı gözaltına aldı. Rüstem A. ise ifadesinde, “Arkadaşımdı. Kızıma tecavüz etti. Serbest geziyor. Zoruma gitti” dedi. Soruşturma başlatıldı.

"Yargıtay adayından şok iddia haberi"

Yargıtay adayından şok iddia
http://www.yurthaberler.com/yargitay-adayindan-sok-iddia-920h.htm

Yargıtay adayından şok iddia

Başkan adaylığı için adı geçen önemli isimlerden Ersan Ülker: 160 üye ortak hareket ediyor.

Yargıtay Başkanlığı seçimlerine günler kaldı. Başkan adaylığı için adı geçen önemli isimlerden Ersan Ülker, “İktidarın seçtiği 160 üye ortak hareket ediyor, seçimlerin sonucu zaten belli, yeni başkan Nazım Kaynak” dedi ve çekildiğini açıkladı

Hasan Gerçeker’in yaş hadddinden emekliye ayrılmasından sonra 2 Haziran’da Yargıtay’da başkanlık seçimi yapılacak. Seçimde 6. Ceza Dairesi Başkanı Ahmet Ceylani Tuğrul, eski Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, 6. Hukuk Dairesi Başkanı Nazım Kaynak’ın yarışması bekleniyor. Başkanlık seçimi için adı geçen Ersan Ülker ise hem Yargıtay Başkanlığı hem de 2.5 ay sonra görev süresini dolduracağı Daire Başkanlığı seçimlerinden çekildiğini duyurdu.

‘Sonucu önceden belli seçim’

Ülker, VATAN’a yaptığı açıklamada adaylıktan çekilmesiyle kamuoyuna bir mesaj da vermek istediğini belirterek “Şimdi adaylığın bir anlamı da yok. Önceden seçim sonucu belli ise seçim olur mu?” dedi. Yargıtay’ın yapısını değiştiren yasanın çıkmasından sonra HSYK’nın seçtiği 160 yeni üyenin bugüne kadar yapılan Birinci Başkanlık Kurulu, Başsavcılık, Başsavcı Vekilliği ve yeni kurulan dairelerin başkanlıkları için yapılan seçimlerde hep “blok” halinde aynı oyu kullandıklarını anlatan Ülker “Birinci Başkanlık Kurulu Yargıtay üyeleri ile ilgili soruşturmalarda ve içtihadi birleştirme kararlarının alınıp alınmayacağına karar veren çok önemli bir kurul. Ama çok tecrübeli arkadaşlar aday olmasına rağmen seçilemediler. Üstelik bunlardan 2’sinin karşısında rakip de yoktu. Ama HSYK’nın seçtiği 160 kişi ve onlara yakın olan daha eski üyeler oy vermedi. 2 daire başkanı seçilemedi. Yerlerine başkaları seçildi” dedi. Daire başkanlıkları için yapılan seçimlerde de hep aynı tablonun ortaya çıktığını anlatan Ülker, şöyle devam etti:

‘160 taze güç’

“160 üye blok halinde hareket ediyor. İstemedikleri kişileri karşılarında rakip olmasa bile seçtirmiyorlar. Bu noktaya nasıl gelindi? Asıl önemli olan o. Önce yeni yasal düzenlemelerle Yargıtay’daki ceza daireleri dosya bakımından şişti. Biz daha önce kesinleşmiş dosyalara bakmaktan devam eden davalara bakamadık bir süre. Dosya sayısı böyle şişince çözüm olarak 160 yeni üyeyi ‘taze güç’ olarak seçtiler.”

‘4 aydır dosya açmadılar’

“Ama ne yazık ki 4 aydır bu arkadaşların büyük kısmı dosya kapağını dahi açamadılar. Çünkü çalışacakları fiziki mekan yok. Ama bu üyeler Yargıtay’daki seçimlerde pekala oy kullanabiliyorlar. Böylece Yargıtay’da büyük bir etkinlik kurdular. Siyasi iradenin belli bir maksada yönelik bir davranışıydı.”

‘Başkanlık seçimi için seçildiler’

“Normalde HSYK, dairelere fiziki mekan sağlanmadan bir seçim yapmazdı. Ama arkada bir takım hesapları yapanlar bu takvimi işletmek zorundaydılar. Birinci Başkanlık, Başsavcılık seçimleri fiziki mekanı bekleyemezdi.”

SEZER SEÇMEMİŞTİ

11. Ceza Dairesi Başkanı Ülker, Yargıtay Başsavcılığı seçiminde açık ara birinci olmasına rağmen eski Cumhurbaşkanı Sezer, Ülker’in yerine Abdurrahman Yalçınkaya’yı atamıştı. Ülker, eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında açılan davaların Yargıtay’da birleştirilmesine karar veren heyetin başkanlığını yapmıştı. Ülker, Yargıtay’ın yapısı değiştirilmeden önce, Başkanlık için en çok şans verilen adaylardan biriydi.

Kemal Göktaş / Vatan

"Satırla saldırdılar ama... haberi"

Satırla saldırdılar ama...
http://www.yurthaberler.com/satirla-saldirdilar-ama...-919h.htm

Satırla saldırdılar ama...

DTCF'de Çelik'e satırla saldıran iki kişi serbest bırakıldı.

Hükümeti protesto etmek için pankart açan öğrenciler aylarca cezaevinde kalırken, üniversite öğrencisine satırla saldıran iki kişinin mahkemece serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

Fakültede Çelik’e yapılan saldırı ve zanlıların serbest bırakılması protesto edildi. Çıkan tartışmalarda özel güvenlik öğrencilere telsizle vurdu, gazetecilere saldırdı.

Okuduğu Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde (DTCF) tehdit edildikten sonra evine giderken satırlı saldırıya uğrayan Haydar İlkay Çelik adlı öğrenci hastaneye kaldırıldı.

8 saat süren bir ameliyata alınmasına ve hayati tehlikesi bulunduğuna yönelik rapor verilmesine rağmen, Çelik’e saldıran iki kişinin adliyeye bile sevk edilmeden serbest bırakıldığı anlaşıldı. Çelik’in ailesi ve arkadaşları ise dün saldırıyı protesto etmek ve DTCF dekanı ile görüşmek için fakülteye geldi. Fakülte önünde toplanan öğrenciler adına bir basın açıklaması yapıldı. Açıklama sırasında Çelik’in annesi Sultan ile babası Ömer Çelik de hazır bulundu.

Açıklamadan sonra Çelik’in anne ve babası dekanla görüşmek istedi. Dekanın şehir dışında olduğunu belirten özel güvenlik görevlileri, kimlikleri olmadığı için anne ve babayı fakülteye sokamayacaklarını söyledi. Bunun üzerine öğrenci grubu ile özel güvenlik görevlileri arasında arbede çıktı. Arbede sırasında bir özel güvenlik görevlisinin elindeki telsizle bir öğrenciye vurduğu görüldü. Özel güvenlik görevlisi, olayı görüntülemeye çalışan basın mensuplarına da engel olmaya çalıştı. Olay, sivil polislerin araya girmesiyle engellendi.

TÜRKER KARAPINAR / Milliyet

"Diyarbakır tanığı ifade verecek haberi"

Diyarbakır tanığı ifade verecek
http://www.yurthaberler.com/diyarbakir-tanigi-ifade-verecek-918h.htm

Diyarbakır tanığı ifade verecek

78’liler Girişimi, tanıklık yapabilecek sıkıyönetim savcısının ismini savcılığa bildirecek.

‘12 Eylül’de Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan işkenceler soruşturmasında 78’liler Girişimi, tanıklık yapabilecek sıkıyönetim savcısının ismini savcılığa bildirecek.

Diyarbakır Başsavcılığı’nın, 12 Eylül askeri darbesinden kaynaklı uygulamaların sembolü haline gelen Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlarla ilgili 30 yıl sonra başlattığı soruşturma boyutlanıyor. Sadece bu soruşturmayla ilgilenmesi için özel yetkili bir savcı görevlendiren Diyarbakır Başsavcılığı, emniyet aracılığıyla, soruşturmanın başlatılmasını sağlayan 78’liler Girişimi’nden tanıklık yapabileceğini bildiren sıkıyönetim savcısının ismini sorduğu öğrenildi. Girişim, kendilerine ulaşarak, “Bildiklerimi anlatırım” diyen savcının ismini soran emniyete, “Savcılığa bildiririz” yanıtı verdi. Emniyet de yazıyla bu durumu savcılığa aktardı. Girişimin, aralarında sıkıyönetim savcısının da bulunduğu tanıkların isimlerini kısa süre içerisinde savcılığa bildirmesi bekleniyor.

950 kişi bildirildi

78’liler Girişimi, bugüne kadar 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde yatan ve kötü muameleye maruz kalan 950 kişinin ismini Diyarbakır Başsavcılığı’na bildirdi. Savcılık, ismi bildirilen mağdurların vücudunda kalıcı işkence izi olup olmadığını, kalıcı psikolojik rahatsızlıkları bulunup bulunmadığını belirlemek için Adli Tıp’a sevk kararı aldı. Onlarca mağdur, Adli Tıp’a giderek muayene oldu. Ancak, Diyarbakır ve çevresindeki köylerde yaşayan bazı mağdurların savcılığın, parasızlıktan dolayı Adli Tıp’a gidemediği, bunun da soruşturmanın ağır işlemesine yol açtığı bildirildi.

O savcı konuşacak

78’liler Girişimi’nin, Diyarbakır’da sıkıyönetim savcılığı yapan bir isimle temas kurduğu, bu ismin bildiklerini, somut tarih ve isimlerle anlattığı, ifadeye vermeye hazır olduğunu bildirdiği daha önce Milliyet’te yer almıştı. 78’liler Girişimi de savcılığın soruşturmaya ciddi yaklaşması halinde, bu ismi resmen tanık olarak bildireceğini açıklamıştı. Girişim, aynı şekilde, halen Askeri Yargıtay’da görevli bazı isimlerle, 5 gardiyanın da tanıklık yapabileceğini duyurmuştu.

Doktor ve teğmen de tanık

Sıkıyönetim savcısı ile ilgili bilgilerin kamuoyuna yansımasının ardından aralarında bir doktor ve üsteğmenin de bulunduğu cezaevinde görev yapan bazı isimlerin tanıklık için 78’liler Girişimi ile temas kurduğu, bu isimlerin de savcılığa bildirilebileceği öğrenildi. Girişim, kısa süre içerisinde bir heyetle savcıyı ziyaret edecek. Heyetin, tanık isimlerinin yanı sıra, mağdurların travma raporlarını da savcılığa sunacak. Girişim, 500 mağdurun anlatımlarını kayda da almıştı. Bu ses kayıtlarının da savcılığa verilebileceği belirtiliyor.

Özel yetkili bir savcı, 1980-1988 dönemi arasında yaşananları, bu dönemde görev alanları esas alarak soruşturmayı yürütüyor. Adalet Bakanlığı’ndan istenilen cezaevinde görev yapan görevli listesinin geldiği, Genelkurmay ve İçişleri Bakanlığı’ndan istenilen listelerin ise henüz gönderilmediği öğrenildi.

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU/Milliyet

"Tuncelide türküler de suçlu haberi"

Tuncelide türküler de suçlu
http://www.yurthaberler.com/tuncelide-turkuler-de-suclu-914h.htm

Tunceli'de türküler de suçlu

Pınar Sağ ve Mehmet Özcan’a 10 ay cezanın nedeni Mercan Dağları ve Kırmızı Gül.

Pınar Sağ ile Mehmet Özcan’ı 10 ay hapse mahkûm eden mahkemenin kararında, sanatçıların söyledikleri türkülerle, öğrenci lideri İbrahim Kaypakkaya’nın şahsında, komünist MKP örgütünün propagandasını yaptıkları ileri sürüldü. Kararda Tunceli’de terör örgütlerinin bulunduğu ve sanatçıların söylediği türkülerin gençleri teşvik edebileceği iddia edildi.

Türk halk müziği sanatçıları Pınar Sağ ile Mehmet Özcan’ın örgüt propagandasından 10 ay hapse mahkûm edilmelerinin nedeni, Tunceli’de gençlerin katıldığı bir etkinlikte, Mercan Dağları ve Kırmızı Gül adlı türküleri söylemeleri. Kırmızı Gül’ün İbrahim Kaypakkaya’ya, Mercan Dağları’nın ise 2005’te öldürülen 17 MKP üyesine yazıldığını söyleyen mahkeme, bu türkülerin, gençlerin örgüte katılma iradelerini güçlendireceğini savundu. Sağ’ın avukatı Taylan Tanay ise “Şarkıları, türküleri suçlu ilan etmek kabul edilemez. Üstelik iddianamede böyle bir suçlama yoktu” diyor. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, müzisyenlerin hapse mahkûm edildiği davanın gerekçesini açıkladı. Sağ ve Özcan’ın 29 Mart 2009’da yerel seçimler öncesi Tunceli’de bağımsız belediye başkanı adayı Murat Kur’un tanıtım etkinliğine katıldıkları anımsatılan kararda, sanatçıların söyledikleri türkülerle, Kaypakkaya’nın şahsında, örgütün propagandasını yaptıkları ifade edildi.

‘Hukuki değil siyasi karar’

Sağ’ın avukatı Taylan Tanay, “Yargıçlar, bir türkünün, konuşmanın Tunceli’nin özgün yapısı nedeniyle suç oluşturacağını söylüyor. Bu türkü başka bir ilde söylenseydi suç oluşturmayacaktı” dedi. Mahkemenin, savcının iddia ettiği suçlamanın dışına çıktığına dikkat çekerek devam etti: “Türkülerin suç delili olarak gösterilmesi, verilen cezanın gerekçesini bulamamaktan kaynaklanıyor. Bu gerekçe, son dönemde sanatçılara yönelik baskılar açısından çarpıcı. 30 yıldır emekçilerin söylediği türkü örgüt parçası ilan ediliyor.”

Taylan Tanay, Kaypakkaya’yı 1973’te Diyarbakır’da öldürenlerin hâlâ yargı önüne çıkarılmadığını, işkenceyle öldürülen Kaypakkaya’nın terörist değil sosyalist öğrenci lideri olduğunu anımsattı.

HİLAL KÖSE/Cumhuriyet