Balyoz'da güldüren soru !
Balyoz davası duruşmasında Savcı Savaş Kırbaş'ın, ''Ordudan herhangi bir şekilde ilişiği kesilenlerin dışarıda bir işe girmelerini engellemek ne kadar doğru?'' sorusuna Çetin Doğan’ın gülmesi ve salonda da gülüşmelerin olması üzerine Doğan ''Gerçekten de gülünecek soru. Sorunuzu Başbakanlığa yöneltin, genelgesi var'' dedi.
"Balyoz planı" davasının tutuklu sanığı Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Yurdaer Olcan’ın çapraz sorgusu yapıldı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Yurdaer Olcan’ın avukatı Şener Atılgan,
müvekkilinin 2003’te tuğgeneral rütbesiyle seminere emir üzerine katıldığını belirterek, "TSK’da emirler disiplin esasına göre yerine getirilir. Müvekkilimin
sunulan egemen planda yer alması bu duruma göre makuldür. Emir üzerine katılmaması suçtur. TSK’da tam otorite, yukarıdan aşağı itaat vardır" diye konuştu.
Atılgan, duruşma salonuna yukarıdan sarkıtılan mikrofonların avukatların savunma hakkını engellediğini ifade ederek, "Bir kılıç gibi mikrofonların
yukarıda durmasından rahatsızlık duyuyoruz. Bundan sonra savunma yapamayacağım için müvekkilimden özür diliyorum" dedi.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Doğan Fatih Küçük, savcılık sorgusunda, seminerin hazırlanışında yer alıp almadığının ve Yurdear Olcan’ın sunumuna
katkıda bulunup bulunmadığının sorulduğunu belirterek, bunun doğruluğunun Olcan’dan sorulmasını istedi.
Olcan da Küçük’ün seminer zamanında Kosova’da görevde olduğunu söyledi.
Üye hakim Ali Efendi Peksak’ın "Savunmanızda seminer öncesi tugayda ve tümende ön çalışma yapıldığı ancak savcılık sorgunuzda böyle bir çalışma olmadığı
beyanında bulunduğunuz görülüyor. Bu iki söylem arasında çelişki yok mudur?" sorusu üzerine Olcan, zaman geçmesi dolayısıyla net olarak hatırlamadığını, iddianameyi ve eklerini okudukça hatırladığını kaydetti.
ÇETİN DOĞAN
Tutuklu sanık, eski 1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Çetin Doğan ise seminerin, Egemen Harekat Planı’na göre yapıldığını, bu planın Yunanistan’ın
karasularını 6 mile çıkarması durumunda, geri bölgede meydana gelecek iç karışıklıklarla ilgili olduğunu söyledi.
Örtülü veya örtüsüz nelerin tartışıldığının seminer cereyan planında açıkça belli olduğunu ifade eden Doğan, "Burada örtülü bir şekilde darbeyi
planladığımız, görüştüğümüz düşünülürse çok yanlıştır" dedi.
Senaryonun o günkü şartları ve durumu aksettirmediğini ifade eden Doğan, "Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo (OEYTS) kabul edilmiştir. Türk-Yunan
savaşı olasılığı en düşük savaş ihtimalidir, ama Türkiye’nin başı dertte olduğu zaman Yunanistan ’Karasularımı 12 mile çıkartma hakkım var’ diyor. OEYTS’nin, düşman, darbe gibi algılanmasını bırakalım" diye konuştu.
DOĞAN: "YAŞIM 70 AMA İŞ BİTMEMİŞ DAHA"
Emekli orgeneral Doğan, dava konusu plan seminerinde adli müşavirin de bulunduğunu, bunu çok iyi hatırladığını ifade ederek, "Yaşım 70 ama iş bitmemiş
daha. Mali müşavirin de seminere katılmasını istemiştim" diye konuştu.
Hakim Ali Efendi Peksak da Doğan’a ait olduğu iddia edilen "İçimizde şimdiye kadar barınamayanlar meclise taşınmıştır. Bu bir meydan okumadır. Geri
adım atamayız" şeklindeki konuşmayı okuyarak, bunlarla ilgili açıklamaları olup olmayacağını sordu.
Doğan, şunları kaydetti:
"Bu konuşmanın seminerde yapıldığını mı sanıyorsunuz? Bu, 20 Aralık 2002’deki konuşmadır. Bunu da 2 polis, ’Balyoz çerçevesinde yapılan karargah
koordinasyon toplantısı’ olarak belirtmiştir. Askeri Şura’da birinci gündem personelin durumuyla ilgilidir. O günkü koşulları düşünürseniz İmam Hatiplilerin
gösterisi vardı. Tesettürle derse girmeler, bayrak törenine katılmama gibi. Bunlar Başbakanlığın genelgesine göre rapor edildi. Bu irticanın takibine ilişkin
genelge Ocak 2011’e kadar yürürlükteydi. Ordudan ilişiği kesilen kişi Konya Milletvekili olarak meclise girdi. Bir sürü adama belediyeler kol kanat gerdi.
Halbuki Başbakanlığın genelgesi var, ’Bunları belli yerlere almayın’ diye. Biz doğru bildiğimizi bize verilen emirler çerçevesinde yapalım."
"GÜLÜNECEK BİR SORU"
Bunun üzerine, Savcı Savaş Kırbaş, "Ordudan herhangi bir şekilde ilişiği kesilenlerin dışarıda bir işe girmelerini engellemek ne kadar doğru?" sorusuna
Doğan’ın gülmesi, salonda da gülüşmelerin olması üzerine "Gülünecek bir soru" dedi.
Doğan da "Gerçekten de gülünecek soru. Sorunuzu Başbakanlığa yöneltin, genelgesi var" dedi.
Kırbaş’ın "Bir ayaklanma mı var Türkiye’de de Yunanistan bundan faydalansın?" sorusu üzerine de Doğan, savcının bu konuyu anlamadığını söyledi.
Doğan’ın "Ben size soru sorayım. Siz bu davada darbe planı olduğuna inanıyor musunuz?" soruu üzerine de Kırbaş, kendisine soru yöneltemeyeceğini
ifade etti.
Çetin Doğan, savunmasında da bu konuları anlattığını belirterek, "Okuyun, senaryoyu okuyun. Siz anlamıyorsunuz. Savcılık makamına saygım var ama
sınırları zorluyorsunuz. Egemen Harekat Planı’nı bilmiyorsunuz. Burada bir komedi mi oynanıyor? 11 no’lu CD’nin sahte olduğunu ifade ettim" dedi.
Kırbaş da "Savcı olarak zorladığım sınırlar nedir? Soru sorarak mı sınırları zorluyorum?" diye konuştu.
Savcı Kırbaş, Yurdaer Olcan’a da "Birincilikle terfi etmiş bir komutansınız. OEYTS’nin 2003’te oynanması için Türkiye’de bir durum var mıydı? Siz karar mercisinde olsaydınız oynar mıydınız?’ diye sordu.
İstanbul’daki tehdit durumunun değerlendirdiğini, ilçe emniyet komisyon toplantılarının yapıldığını ifade eden Olcan, "İstanbul’daki asayişte artış,
EMASYA birliklerinin yetersizliği nedeniyle bu plan seçilmiş. Bu şartlarda ben de oynardım herhalde" dedi.
Mahkeme heyetinin duruşmaya öğlen arası verdiği sırada, sanık yakınlarının oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu üyeleri, üzerlerinde harflerin
yer aldığı tişörtleri giyerek "Babalar Gününüz Kutlu Olsun" yazısını oluşturdu.
Sanık yakınları "Babalar gününüz kutlu olsun" diye slogan atarken sanıklar da alkışlarla karşılık verdi.
Bu sırada bazı sanıklar ve yakınlarının ağladığı görüldü.
Duruşma arasında da cezaevinin önünde toplanan platform üyeleri, aynı şekilde slogan atıp beyaz balon uçurdu. Tutuklu sanıklardan Mehmet Alper
Şengezer’in kızı Yağmur Şengerez de "Canım babam" isimli mektup okudu.
Platform üyeleri, mektubun okunmasının ardından basın mensuplarına ve sanık yakınlarına dut dağıttı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder